Karanlık bir gecede varmak istediği yere doğru ilerlerlemeye çalışan bir kelebek .
Heyecanlıdır, umut doludur, çünkü varmak istediği yer onun başarısı olacaktır.
Bu güzel kelebek düz bir çizgiyle ilerlerken yolunu kaybetmemek için Ay'ı belli bir açıdan görmek ister.( Ay çoğu canlılar için bir navigasyon yardımıdır.)
Kelebek heyecanla yoluna devam ederken, Ay'dan daha yakın ve parlak bir yapay ışık, bir sokak lambasına denk gelir.
Sevinir, varmak istediği yere geldiğini zanneder.
Fakat bir bakar ki, yapay ışık onu sarhoş etmiştir, yönünü kaybettirmiştir.
Işığın etrafında dönüp dolaşır. Dakikalarca, saatlerce...( Sokak lambalarının etrafında sürekli daireler çizen böceklerin, odanızda yanan lambanın etrafında dönmesi, odanızı işgal etmesinin nedeni tamda budur işte, yapay ışığı Ay zannetmesi)
Biran parlaklığına kapıldığı o yapay ışık varmak istediği yer değil; ölümüne neden olan ışık olur .
İşte insanoğlu da tıpkı bu kelebek gibidir.
İnsanlık parıltısına doğru ilerlerken önüne çıktığı,
şan, şöhret para ve mevki, yolunu şaşırttır, yönünü kaybettirir...
03.07.2018 / Adar Koç