Ayşe r.h şöyle diyor "Resulullah s.a.v. ahirete göçmesine sebep olan hastalığı sırasında siyah bir şal ile mübarek yüzünü örtüyor, bunalınca zaman zaman açıyordu. Bu halde iken: "Allah Yahudi ve Hristiyanlara lanet etsin. Çünkü onlar, peygamberlerinin kabirlerini mescit edindiler." buyurdu. Rasulullah s.a.v. bununla bizi onların yaptıklarından sakındırıyordu. Böyle bir endişe olmasaydı, kabri açık bir yerde olurdu. Ancak mescid edinilmesinden korkuldu." Buhari, enbiya 50; Muslim, Mesacit: 22; Nesai, Mesacid: 13; Darimi, Salat: 120, Ahmet: 6/229-275.
Türk kamuoyunu ilmî ve fikrî bakımdan besleyecek Türkoloji ağırlıklı bir dergi çıkarabilirdi. Çok geçmeden teşebbüse geçer, arkadaşlarıyla toplanır; aralarında para toplarlar ve 15 Mayıs 1931'de Atsız Mecmua'nın ilk sayısını çıkarırlar. Kapakta aylı bir bozkurt resmi, "Atsız Mecmua" adının altında "Aylık Fikir
Reklam
İdealar kuramı Platon'a göre bilinen şeyler sadece gerçek olmakla kalmayıp ayrıca kusursuz ve değişmez olmalıdır. Ne var ki mağara içindeki yaşam tarafından simgelenen görgül (ampirik) dünyadaki hiçbir şey bu tasvire uymaz: uzun boylu bir kişi ağacın yanında kısadır; öğleyin kırmızı görünen bir elma akşam karanlığında siyah görünür vs. Görgül dünyadaki hiçbir şey bir bilgi nesnesi olmadığı için Platon, İdealar (fikirler) diye adlandırdığı kusursuz ve değişmez varlıklardan meydana gelmiş başka bir evren (mağaranın dışındaki dünya) olması gerektiğini ileri sürer. İdealar dünyasında örneğin bir Adalet İdeası vardır; herhangi bir adil eylemin adil olması, Adalet İdeası'nı taklit ya da kopya etmesi sayesindedir. Mağara Alegorisi'nde ileri sürüldüğü gibi İdealar arasında bir hiyerarşi vardır; hepsine egemen olan, Güneş tarafından simgelenen İyilik İdeası'dır. Öbür İdealara nihai anlamını veren, hatta onların varoluşunun altında yatan bu ideadır.
Sayfa 9
Tesla için imkansız yoktur :)
1893 yılında Westinghouse şirketi için çalışan 37 yaşındaki Tesla'nın eline kaçırılmayacak kadar büyük bir fırsat geçer. edison'un yaptığı karalama kampanyaları, başarısız infaz yöntemi yüzünden askıya alınmış ve halk da artık Tesla'nın adını icatlarıyla duymaya başlamıştır. Aynı yıl Chicago'da düzenlenecek olan bir fuarın
Sayfa 49-50 | Destek YayınlarıKitabı okudu
"Karıma 2 nci Mektubumdur" 33-11-11 Bursa Hapisane. Bir tanem! Son mektubunda : "Başım sızlıyor, yüreğim sersem!" diyorsun. "Seni asarlarsa seni kaybedersem" diyorsun "yaşayamam!" Yaşarsın karıcığım! Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda! Yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı! En fazla bir yıl sürer
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
Reklam
Bu adam ölmeyi haketti :)
Dorothy Parker’in öykülerinin birinde, The Lovely Leave (Harika İzin), genç bir eş izinli gelecek kocasının dönüşünü bekler. Kendisini güzelleştirmiştir, kendisine çok pahalı olan o sade görünüşlü siyah giysilerden birini satın almıştır, çünkü kocasının siyah ve sade giysilerden hoşlandığını bilir. Kocasına giysiyi beğenip beğenmediğini sorar: “A, evet,” der adam, “Senin üzerinde bu giysiyi her zaman sevdim.” Kadın sanki taşa dönmüştür. “Bu giysi,” der kadın, aşağılayıcı bir toksözlülükle ve sözcüklerin üstüne basa basa, “yepyenidir. Ömrümde bunu hiç giymedim. Eğer merak ediyorsan, onu özellikle bugün için satın aldım.” “Affedersin, tatlım,” der adam. “Tabi, şimdi bunun öteki olmadığını görüyorum. Bence harika. Seni siyahlar içinde görmek hoşuma gidiyor.” “Böyle durumlarda,” diye yanıtlar kadın, “bu elbiseyi keşke başka bir nedenden ötürü giymiş olsaydım diyorum.” Genç kocası onun giysisine gereken değeri vermedi diye korkutucu dul kalma isteği, erkekler için psikolojik olarak pek anlaşılır bir şey değildir ama bu kadar derinden incinme duygusunun yalnızca bu özel giysiyle ilgili olmadığını anlarız.
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Alp Arslan Kars'ta hüküm süren Ermeni prensine bir elçi göndererek huzuruna gelmesini ve itaat etmesini bildirdi. Bu Ermeni prensi, Türk elçisini siyah elbiseler giymiş olarak kabul etmiş "Tuğrul Bey'in ölümünden beri matem tuttuğunu" söylemiştir. O, bu sayede Alp Arslan'ın teveccühünü kazanmaya muvaffak oldu. Ayrıca sultanı Kars'a davet etti...
Reklam
Alp Arslan Kars'ta hüküm süren Ermeni prensine bir elçi göndererek huzuruna gelmesini ve itaat etmesini bildirdi. Bu Ermeni prensi, Türk elçisini siyah elbiseler giymiş olarak kabul etmiş "Tuğrul Bey'in ölümünden beri matem tuttuğunu" söylemiştir. O, bu sayede Alp Arslan'ın teveccühünü kazanmaya muvaffak oldu. Ayrıca sultanı Kars'a davet etti...
Zulme karşı mücadeleler yozlaşarak "kimlik siyaseti"ne ve/veya ayrılıkçılık"a dönüşebilir. Bunların ikisi de çıkmaz sokaktır. İkisi de başat durumdaki bölünme ideolojisinin tersine çevrilmesinden (beyaza karşı siyah, erkeğe karşı kadın, eşcinsel olmayana karşı LGBT, Hiristiyana karşı Müslüman, Türke karşı Kürt) başka bir şey değildir. Ezilenler, tarih boyunca en büyük zaferlerini, sistemin bölücü kategorilerini reddederek, herkesin ortak insanlığını vurgulayarak, başka grupları dayanışmaya çağırarak ve aşağıdan kitlesel birleşik mücadeleye girişerek kazanmışlardır.
Sayfa 379Kitabı okudu
İbni Arabi'nin kabrinin keşfi ile ilgili o meşhur menkıbe : 1516 yazında Mercidabık savaşında Memlükleri mağlup ederek Biladüşşam bölgesindeki Osmanlı fütuhatını başlatan Yavuz Sultan Selim Mısır'a doğru yoluna devam ederken Şama uğramış. Muhittin İbni arabi'ye Nispet edilen bir kitapta gördüğü " Sin şina girince mim ortaya çıkar " ibaresini şeyhin mezarının bulunacağına işaret sayan Yavuz bölgedeki kabristiyanları ziyaret etmeye başlamış. Derken bir gece rüyasında İbni Arabiyi görmüş. Şeyh Muhyiddin ona "Ya Selim! senin gelmeni bekliyordum, nihayet geldin Mısır'ın fethini sana müjdeliyorum. Sabahleyin siyah bir ata bin o at seni bana getirecek. Kabrini bulduğunda üzerime bir camiyi ve İmaret inşa ettir."demiş. Yavuz sabah olur olmaz siyah bir ata binmiş. Kasyunun eteklerine doğru yürüyen at, Salihiyeye gelince ısrarla bir çöplüğü eşelemeye başlamış. Sultan'ın emriyle çöplük kazılınca "bu Muhyiddin'in kabiridir" yazılı bir taş bulunmuş. Etraf temizlenmiş mezar ortaya çıkarılmış. Kabrin üzerine bir cami ve İmaret yapılmasını emreden Yavuz Mısır seferinden dönüşte 1518'in şubatında kılınan Cuma namazıyla caminin açılışını bizzat gerçekleştirmiş.
Oğuz menkıbesi, Uygurca bir metinde,
Oğuz doğduğu zaman yüzü mavi, ağzı ateş gibi kırmızı gözü, saçı ve kaşları siyah bir dünya güzeliydi. Annesinin memesinden ilk sütü emdikten sonra, bir daha emmedi. Yiyecek istedi, lakırdı etmeğe başladı. Kırk günde büyüdü: dolaşıp oynuyordu. Oğuz’un ayakları öküze, vücudu kurda, göğsü ayıya benzerdi. Böğürleri kıllı idi. At sürü­sü güder, beygire
Tirmizi
Kıyamet günü üç grup insan, herkesin hesabı görülünceye kadar siyah misketen bir tepe üzerine oturur. Onlar hesaba çekilmez ve hiçbir korku da duymazlar. Allah'ın rızasını kazanmak için Kur'an okuyanlar, cemaati kendisinden memnun olan imamlar ve servet sahibi olup da serveti kendisini Allah'a kulluk Tan ve âhiret için çabalamaktan alıkoymayan zenginler.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.