“Bütün bu korkunç gerçeği, bizlere göstermiş olduğunuz bu gerçeği siz mi düşündünüz? Olamaz, sizin gibi yirmi yaşında birinin bütün bunları anlamış olmasına imkân yok... Gerçeği keşfetmiş ve bir sanatçı olarak ilan etmişsiniz, size bir yetenek verilmiş, yeteneğinizin değerini bilin ve emin olun, siz büyük bir yazar olacaksınız!”
Belinski haklı çıktı.
İnsancıklar, birebir çevirisiyle “Zavallı Yoksul İnsanlar”, romanı hem yirmi üç yaşındaki Dostoyevski’nin hem de Rus Edebiyatı’nın dönüm noktalarından biridir. Hayatın bütün kurallarının ezip geçtiği alt sınıf Rus hayatını gözler önüne serer.
Kitap, St. Petersburg'da yaşayan memur Makar Devuşkin ile yirmisine yeni basmış genç kız Varvara Dobroselova arasında geçen mektuplaşmalardır. Bu mektuplarda onların kasvetli hayatlarına, geçmişlerine, düşüncelerine, birbirlerine nasıl ışık olduklarına şahit oluyoruz.
Kitabın tümünde yoksulluk ve aşağılanma vardır. Çağdaşı olan romanlarda görmeye alışık olduğumuz entelektüel ve zengin karakterler yerine; yoksul, karmaşık karakterler vardır. Bu da Dostoyevski'nin büyük romanlarındaki karakterlerinin prototipidir diyebiliriz.
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 201862,1bin okunma
Bazen öyle dakikalar oluyor ki tek başıma kalmaktan, tek başıma hüzünlenip tek başıma kesintisiz kederlenmekten mutlu oluyorum ve böyle hallerim git gide sıklaşıyor artık.
Lütfen, canım; insanın payına düşen her olay yücelerde belirlenir. Birine general apoleti verilir, diğerinin dokuzuncu dereceden memur olması gerekir; böyle emredilmiştir ve buna ses çıkarmadan ve korkarak itaat etmek gerekir.
Size şunu söyleyeyim, canım, insan yaşayıp gidiyor, ama hemen yanında böyle bir kitabın varlığını, bütün hayatının içine ilmek ilmek işlendiği bir kitabın varlığını bilmiyor.
Pokrovski bana sık sık kitap veriyordu; önceleri uyumamak için okuyordum, sonra daha dikkatle, sonra da aç gibi okumaya başladım; önümde bir sürü yeni şey, daha önceden bilmediğim, tanımadığım şeyler belirmişti.