Sokak lambaları Bu gece sizinle kavga etmeyeceğim Yıldızları benden mahrum ettiniz diye Bulutlar girdi araya
Unutmak kalıyor son kez ve unutup yine aynı adreste gökyüzüne bakmak kalıyor Aynı hüznü bir başka gecede Başka bir sonda bulmak Soğuk bir baharın kucağında Bitimsiz bir tebessüme içlenmek Kelimelerin altına geçip Hüzünden kaçmak geliyor bir de Sonra gözler yanıyor karanlığın Göğsünden Sokak lambalarında uçuşan yarasalar Anılar gibi yakından yakında Korkularıma çarpıyor Gözlerimi kapatıyorum Başka bir apartmandan Hiç tanımadığım bir ev sanırım Bir çocuk uğultusu Çıldırtıyor kulaklarımı Ve saatin hiç durmadan tik takları ruhuma Yokluğunu hatırlatması Ben unutmayı hep böyle unutuyorum işte
Reklam
Sokak, adamı insan sarrafı falan yapmaz, anca üşütür. Aslın­da betonun buz gibi soğuk değil, buzun beton gibi soğuk olduğunu düşündürecek kadar çok üşütür.
"Masallar insana nereye gideceğini, hangi yolu seçeceğini söylemez. Yürüdüğün yolda, gözden kaçırdıklarını göstermek için aydınlık sağlar. Sokak lambası gibi düşün."
Siyahların içindeki beyazlık bir umut olabilirdi ama beyazların içindeki siyahlık sadece kıyameti getirirdi.
Reklam
Evin saadet­hane olduğu devirde, evde olmak da bir saadet idi şüphesiz. Ne vakit ev saadethane değil zindan olarak görülmeye baş­landı, saat de kol saati oldu. Ev saati, sokak saati olup arayıcı fişeği gibi zıldır zıldır gezmeye, herkesin, her şeyin vaktine kendini uydurmaya, bu uğurda kan ter içinde koşmaya, "geç kaldın" diye azar işitmeye başladı.
Böğründe bir hançer, Tanımadı onu kimseler Titrek sokak feneri kadar.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum her zaman yalnızdım, bunu biliyorum
Ben gülümsemeyi sokak çocuklarından öğrendim,ondandır kirlenmiş bir yüzün içinde parıldayan gülüşlerim...
Sözyaşlarım
Sözyaşlarım
Reklam
Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa Bir gün gelirsek hangi kent güzelleşmez Şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı Geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür Sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük
Ne durusun sen öyle tepemde Acımı yaşamayacak mıyım Ve de iki mısra Bir kaç gözyaşı Gözlerimi kamaştırma. Özür dilerim sanırım Biraz kötü davrandım İyi geleceksen bana Işığın da insanlar gibi zarar vermeyecekse Gitme ışığını kesme üstümde sokak lambası... Seninle konuştuğumu duyan deli sanır Aman sesimizi kimse duymasın Asıl deliler onlar Haberleri yok. Hem bak ışığın umut saçar belkide Siyahlıktan kabaran göğsüme...
Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor Ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere Kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak “ Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık Biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri “ Ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu Ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük
herkese şehir,kendine dökük bir sokak
Sen burda bir yabancısın
bu rüzgarın tadı senin hiç tatmadığın bu yolcular bilmediğin bir yerden geliyor konuştukları dil ömrünce duymadığın gözlerini sakla sen burda bir yabancısın akşam tren raylarına yağmur yağıyor devrilmiş bu sokak ayak basmadığın çarmıha gerilmiş afişler ıslanıyor karanlıkta bir kadın tanımadığın bir şeyler söylüyor anlamadığın şüpheli oteller üstüne geriniyor sen burda bir yabancısın saklanmalısın akşam tren raylarına yağmur yağıyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.