“Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa? ..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.”
özür, ucuz bir bahaneden başka birşey değildir. bu yüzden bu şiir bu kadar kısa ve başlığı yok diye özür dilemeyeceğim, oturmuş isviçre'den ithal kahve içip o bildik, sulu gözlü peter ilyiç çaykovski'yi dinlerken.