"Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma... Köküm sağlamdır, sarsılsam da kopmam dalımdan... Öyle kolay değil, rüzgarın önüne kapılıp gitmem... Son ana kadar vazgeçmem yaşamaktan... Ne fırtınalar koptu, benim hayat dallarımda... Hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan... İçimde kıyametler kopsa da, Ben baharıyım yarınlarımın, Çiçek açarım her kışın ardından..." Nazım Hikmet
Âşk üzerine her şey söylenmiştir ama herkes tarafından değil. Şairler ve yazarlar takımından söylenmiştir. Onlar aşkı anlatmak için bu kelimelerden hep medet ummuşlardır. Yanlış, ters! Sözlerden çok, gözler dedir aşk... Aşkı anlamaya çalışmak en büyük hıyarlıktır ulan! kim anlamış ki sen anlayacaksın? Sen aşıksın bir kere, o değil ki. Aşk var ya bu namussuz aşk; gülün dikeni var diye üzülmekten ziyade, bir diken çiçek açmış diye sevinmeye benzer. İlk bakışta değil son bakıştadır aşk. Yani ayrılırken sana nasıl bakıyorsa, o kadar sevmiştir seni. İşte bu kadar.
Reklam
"Özlemler son bulmuş hüzünlü tebessümler çiçek açmış."
sana kırk senedir aşığım, yaşım yirmi altı. ölünce mezarıma çiçek ek. olur ya bir kuş gelir, konar. dalı incitme. sana aşığım. lütfen elimi tut. bu son dansımız.
ölüm, garip, iğrenç, korkunç bir böcek olsa... ve yoldan geçen birinin yakasına konsa. siz de onu görseniz. yolda durdurup:
Mutlu ve mutsuz anlarda ortak bir sabırsızlık vardır, bilirsiniz. Beklemeye tahammülümüz yoktur, ne olacaksa olsundur iyi veya kötü. Hâlbuki belki yıllarca bir dert çekmişizdir ya da bu mutlu son için ne mutlu günleri geride bırakmışızdır. Belki de ertelemişizdir hep; dur bakalım demişizdir, yarın olsun, bayram olsun, bir uyuyalım, uyanalım...
Reklam
İnsan, insanlığını yavaş yavaş şöyle yitiriyor: Hiçbir vakit yaptıklarının karşılığını görmeyerek. Bir kedi, başı okşandığında gözlerini kısıyor; güneş batınca suladığımız fideler bir gün çiçek açıyor fakat insan... İnsan öyle mi? Marjan Kamali, "Bazı insanlar neden ruhumuza yerleşiyor, boğazımıza düğümleniyor, zihnimize kazınıyor?" diye
Katman: 1.3
Dün ne halt ettim? Gelin bi' göz gezdirelim (Kendi kendime konuşuyorum). Arkadaşımın yanına ofise gitmiştim. Akşama doğru çıkmaya yeltendim. Merdivenlerden indim ve çıkışa doğru giden o koridorda ilerlemeye başladım. Akşamları koridor karanlık oluyordu ve herhangi bir ışıklandırma yoktu. Tam çıktığım esnada, çıkışın solundan içeriye doğru bir
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.