Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.40
Düşünce ve fikirleri ile, önce Amerikan bağımsızlık mücadelesini ve daha sonrada Fransız Devrimini etkileyen aydınlanma çağının (18.yüzyıl) önemli filozof, yazar ve düşünürlerinden Thomas Paine ile tanışma kitabı olan bu eseri okumak oldukça keyifliydi benim için, çünkü önemli tarihi ve siyasi bilgiler içermesinin yanında, krallık rejimine de önemli eleştirileri bulunmaktaydı ve bilgi deposuydu adeta. Peki başka neler var kitapta, merak edenler için konu başlıkları altında bahsedeyim.
️Yönetimle ilgili düşünceleri ve Monarşiye karşı eleştirileri, Monarşinin dinen de uygun olmadığı ve veraset yoluyla intikalin mantıksız yönleri,
️İngiltere egemenliği altındaki Amerika'nın bağımsızlığını ilan etmesi gerektiği ve bu düşüncenin mantıki temelleri,
️İngiltere'nin Amerika üzerindeki haksız vergi ve yaptırımlarına eleştirileri... Amerika'nın ticari anlamda kaynak ve ürün yeterliliği açısından güçlü oluşu...
Son olarak bu eserin kaleme alınmasından 6 ay sonra, Amerika'nın bağımsızlığını ilan ederek İngiltere otoritesinden kurtulduğunu ve yine bağımsızlık bildirisinin de bu eserden etkilendiğini, ayrıca halen Amerika'da en çok okunan kitap olduğunu belirtmek isterim. Keyifli okumalar.
Çocuk Kavgası değil iktidar kavgası
Kitap aslında o kadar derin anlamları var ki okurken hepsini yakalayamıyorsun iyi ki kitap sonunda harika bir son söz ile açıklama yapılmış hepsini açıklıyor konu çok güzel çocuk da olsa tüm insanların içinde bir kötülük vardır bu çok güzel işlenmiş kitap hakkında tek eleştirim çok fazla mekan betimlemesi var nerdeyse 3/1 İ mekan betimlemesi çiçek kırmızıydı deniz parlaktı kaya pembeydi bir müddet sonra sıkıyor ve takip etmesi zor oluyor onun dışında kült bir eser içinde ki simon ve domuzcuk aslında resmen baş rol genel anlamda insana bir şeyler katan eser her çocuğun içinde kötülük de iyilikte olur yeter ki bir çocuğu boş bırakın yaptıklarına çok şaşıracaksınız
Adalet nedir ve kim adaleti sağlar?
Vicdanınızın izin verdiği, aklınızın doğruladığı ya da kalbinizin inandığı mı?
Hepimizin aklından geçmiştir mutlaka yazılı kanunların ne kadar işe yaradığı veya yarayamadığı. Adalet, en geniş bağlamda, hem adil olanın sağlanmasını hem de felsefi açıdan neyin adil olduğunun tartışmasını içerir.
Avcının son gecesi, ne yalan söyleyeyim şaşırttı
9/10 puan verdi
·
Liked
Yoruma başlamadan önce kitabın çevirisi vs her şeyi mükemmeldi. Emeği geçen herkesin eline sağlık. Önce bunu belirtmek istedim. ️
Kristen evcil köpekler için kullanışlı ürünler satan genç bir kadın. Tylar adında askeriyede olan bir erkek arkadaşı var. Çok yakında evlerini birleştirme planları yaparlar.
Kristen’in yakın arkadaşı Sloan ve
·
Not rated
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer... Kitap 1969 yılında işlenmiş bir cinayet ile başlıyor... Sonrasında ise 1952'den 1970'e uzanan bir yolculuğa başlıyoruz (sonunda 2009'a uçuyoruz )... Bir yandan cinayeti çözme aşaması, diğer yandan Kya'nın hayatı şeklinde ilerliyor kitap...
.
Kitabın ana karakteri Kya, terkedilmiş bir çocuk...
1940'lı yılların Amerikası'nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur.
Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar…
Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü'ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.
Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü'ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer.
Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır…
Harika kurgusu olan bir arkadya kitabını daha bitirmiş bulunmaktayım.
Yazarın okuduğum 5.kitabı ama her kitabında farklı duygular ile kapatıyorum kitapları.
Öyle güzel kalemi var ki okumuyor da yaşıyorsunuz sanki..
Ben çok severek okudum sizlere de tavsiye ederim
Cyrano De Bergerac
Herşey 27 Mayıs 1897 tarihinde, Porte-Saint Martin Tiyatrosunda "Cyrano de Bergerac" adlı bir oyunun sahnelenmesi ile başladı.
O güne kadar adı dahi işitilmemiş Edmond Rostand, bu oyun ile birden Fransa edebiyatında ünlenen isim olmuş, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar da dünya edebiyatının zirvesinde bir şöhret kazanmıştı.
Fransa edebiyatında ve tiyatrosunda yeni bir devir başlatan bu yazarın şöhretindeki sebep, elbette ki "savaş ve aşk" konularını ustalıkla harmanlayışı ve gerçek bir hayat hikayesini manzum şekilde yazıya döküp muntazam bir drama ortaya çıkarmasıdır.
Oyun öylesine dilden dile nam salmıştır ki ünlü Fransız yazar ve eleştirmen J.Lemaitre "Cyrano 300 yıllık bir sanat dalının son çiçek açışıdır" diyecek, bir diğer ünlü Fransız yazar L.Mühlfeld eseri "Bir güzellik kitab-ı mukaddesinin ayetleri" olarak tanımlayacaktır.
Tüm Avrupa'da ve Amerika'da yıllarca ve defalarca sahne alan eser Osmanlı Devletine de uğramış ve İstanbul'da oynanmak istenmiş ancak ana karakter Cyrano'nun devasa burnu, padişah Sultan Abdülhamid'i kendiyle benzetilmesi kaygısıyla tedirgin etmiş ve oyuna sansür konarak Osmanlı topraklarında oynanmasına müsade edilmemiştir.
Oyun hafızalarda öyle yer etmiştir ki günümüzde dahi bazı sahneleri tirat olarak sahnelenmekte, özellikle "istemem eksik olsun" sahnesi Yeşilçamımızın Keloğlan'ı Şükrü Asyalı başta olmak üzere pek çok tiyatro oyuncusu ve öğrencisi tarafından seslendirilmekte ve performans konusu olmaktadır.
"İyi ki okudum" diyeceğiniz ve edebiyat hazinenize zenginlik katacağınız bir tiyatro eseri olacağına emin olabilirsiniz.
Çiçek açmanın da, solmanın da bilincindeyiz.
#170464709
Duino Ağıtları…
Üstüne on yılın emeği sinmiş, sayısız zamandan birikmiş, on ayrı ağıtın eşsiz derlemesi..
Üstünde titizlikle çalışılmış, sancılı ve yıpratıcı anılardan damıtılmış duyguların hapsolduğu satırlar kümesi…
Ve kısacık bir kitaptan fışkıran tonlarca ağırlıktaki düşünceleri barındıran bir
128 syf.
10/10 puan verdi
Pastoral Bir Trajedi
"İşte, yeryüzünde yalnızım; kendimle baş başayım; artık ne kardeşim var, ne benzerim, ne de dostum. İnsanların en seveceni, en cana yakını, bu insanlar arasından söz birliğiyle çıkarıldı. Bunlar, düşmanlıklarını hainliğin son sınırına götürerek, duyarlı ruhuma hangi üzüntünün daha çok dokunabileceğini araştırdılar ve beni kendileriyle
