Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR ŞEHRİN NOTLARI
Zaman halledecek galiba, Bilmiyorum hiç bir fikrim yok. Bekledikçe kaçıyor mudur vagonlar gibi? Bilmem, bilemem, fikir dahi edemem. Gün olur milyonlarca güzele çarpar gözüm, Kimdir yârim bilemem. Anlamaz gamsız başım gençliğimle, Yada bir çay içer geçerim. Bir kurşuna giden yapraklarda, Türkülere, saza, söze ortak koşar gibi. Oturduğum yerden öyle izlerken zamanı, Bilmem, bilemem, ne içindir zamanı? Onca can bir yerde gizliyken, Pare pare akarken göz yaşlarım, Bazen de iştahlı kahkaha atarken, Bu son mektubum olsun dost. AYKUT BARIŞ ÇELİK
Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.  -Yahya Kemal Beyatlı- '📸
Reklam
"Hayatımın içinden akıp giden tren, yoluna devam ediyordu. Ancak trenleri birçok nedenden dolayı affedebiliriz. Trendir sonuçta. Arabaların aksine, trenler dünyanın ücra köşelerinden gider. İstasyona yakın evlerin, kenar mahallelerden pek farkı yoktur. Ama bu evlerin viraneliği sadece tren raylarindan görünür. Bir mahalleye dair en iyi izlenimi, trenden bakarak edinirsiniz. Bahçelerimize, çatı katlarımıza ve barakalarımıza bakarsınız. İplerde kuruyan iç çamaşırlarımızı görürsünüz. Bahçe süslerimize, kerevizlerimize, pırasalarımıza, verandalarımıza ve tuğladan yapılma mangallarımiza bakarsınız. İnekler gözden kaybolurken beton yığınları belirmeye başlar. Flaman kırsalını dolduran bu binalar, bankadan onaylı olsa da son derece zevksizdir. Rayların kenarında, sevdiklerimizin ebedi istinatgahlarını gösteren yorgun ve tozlu mermer ve granitleri görmek istiyorsanız trene binin." The Misfortunates
10.08 |.
Öyle acizdim ki bitti derken bile devam etmek istedim. Son konuşmamızı yaparken öyle sarılmak istedim ki, hem ondan kaçıp kurtulmak hem de deli gibi sarılıp öylece kalmak istedim. Her şey bitti derken bile lütfen hiçbir şey bitmemiş olsun dedim içimden. O öylece sağuk, yere bakarken ve bana olan aidiyetini tamamen kaybetmişken bile öpmek istedim onu. O gün kendimi nasıl zor tuttuğumu , bugün hâlâ tüm hücrelerimle hatırlıyorum. Ağladım o gün ve istedim ki gözyaşlarımı silsin her şey geçti desin. P kadar zor ki bir insandan nefret ederken her zerrende onu istemek . Hadi ben gidiyorum derken, acaba kolumdan tutar mı diye düşünmek o kadar acizce ki... Hem canını deli gibi yakan hem de seni iyileştirebilecek tek insanın "o" olduğunu bilmek ve bunu reddetmeye çalışmak o kadar yorucu ki... Onu bir daha görmek bile istemiyorsun ama bir sarılsa öpse her şeye tamam diyeceksin. Olmuyor tabii. Kalpsiz olan buz gibi otururken o gün giden gitti ve defalarca arkasına dönüp bakarak, bir ümit o da bakıyor mu diyerek... Ama orda oturan asla dönüp bakmadı.. seni sonsuza dek sevebilirdim, şimdi gidiyorum..
Şayet gelecek gelecekse sesleniş
Geçip giden yıllar ömür tükettiğim yollar nelerimi götürecek kestiremiyorum. Şöyle bir ceplerimi karıştırıyor neyim var gidecek, diyeyim ki şu da beni terk edecek.. Dargınız, günün çoğu kırgınız; Bazen de yorgunuz, yorgunum. Bir düzen kurdum değilde uydurdum kendime, elimdeki ayarı bozuk ölçüyle; kestiremiyorum kaç yıl daha yaşarım değilde yıpranırım.Okunma çabalarına girdiğim o gece okudum bendeki seni hece hece, keşke okuma bilmeseydik. Ne büyük lütuf yediğim önümde yemediğim yine önümde sıkıyorsa yeme.Anne,yemeklerini özledim; yap aç olmasamda bir kaşık iki kaşık yerim. Aç mıyım tok muyum hissedebiliyor musun anne,hissedemiyorum. En son ne zaman ne yedim hatırlayamıyorum mühim değil üzülme. Çocukluktan kalma gerek olsa içimde, bir başına başımla yenmiyor olsada yanında rakı meze, şuurum desen yerli yerinde. Bunu yıllar yollar sonra hangi şartlarda okurum bilmem, sen söyle ama yazarken ki ruh halim uyumam gerektini söylüyor ölüme.
Karşılamalar
Duyduğum bütün sesler yerlerini bir bir sessizliğe bıraktığında aklıma düşen tek bir soru vardı. Cevabını verdiler. Duyamadım. Cevapları duymaktan korkanın derdinden, insanlığın önünde eğilen bir tanrının merhametine sığındım. Ahir zaman alametleri gibi kulaklarımıza çalınanlar, zamanı donduran bu sorular. Kimin şarkısında kaybolduk da kimin
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.