Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

sonsuzlukseyyahi

Sabitlenmiş gönderi
Sanırım birilerinin bana şükran duygularıyla yaklaşmasını bile kaldıracak durumda değilim. Kimseler bana bağlı olmasın, ihtiyaç duymasın, yokluğumdan etkilenmesin istiyorum, varlığımın tüm izleri parça parça silinsin, gri bir ayrıntı olayım şehrin arkalarında. Önemsenmeden geçilen bir ayrıntı, kimsenin durup dikkat etmediği...
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan
8.5/10 · 6,2bin okunma
Kendimi inandırma gücünü yitirdim ben. İyi şeylerin bu kadar yakınımda durabileceğine ve olabildiğince uzun süreceğine inanmıyorum. O ağır kayayı ne yapıp edip güç bela tepenin ucuna kadar çıkarmayı başarsam da, kayanın orada kalmayacağını, geri yuvarlanacağını biliyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşadığım her şeyin benim yüzümden başıma geldiğine dair sarsılmaz bir inancım var. Bu konuda kendime en küçük bir haklılık payı bırakmıyorum. Hastalık derecesinde bir güvensizlik biçimi bu. Kendine kurban gözüyle bakmak. Her bıçağa boynunu uzatmak.
Bildiği halde kabullenmek istemediği bir gerçekliğin içine düşmüştü. Son günlerde bu duyguyu ne kadar çok yaşadığını düşününce hüznü bir kat daha arttı.
Reklam
"Yüzü kızaran, mahcup insanlar iyidir," diye içinden geçirdi.
Ölümü, korkulması, uzak durulması gereken eziyetli bir son gibi değil de, bütün karmaşık düğümlerin çözülebilme ihtimali olarak hayal ediyordu.
Sebebi ne olursa olsun, kötü biten her olayın ardından kendimi cezalandırmaya çalışmak gibi berbat bir eğilimim vardı ve karşı koyamayacağım kadar kuvvetle abanıyordu üzerime.
Gerçeğin ölümcül yüzüne muhatap olma zarureti ortaya çıktığında hayatta kalabilmek için, tahammül sınırlarımızı genişleten çareler bulmaya çalışıyoruz. Yalanlar, unutmalar, yok saymalar, reddedişler ve bunlara benzer başka şeyler.
Biz zannediyoruz ki insan ölünce çürümeye başlar. Doğru değil. İnsan doğduğu andan itibaren çürümeye başlıyor. İnsanı çürüten ölüm değil, hayattır. Başkasından değil, kendimden biliyorum.
Reklam
Hayat neyse uzun yol odur. Giderken çevrene bak, kim sabırlı, kim açgözlü, kim kibirli, kim hakkı hukuku rızasıyla gözetiyor anlarsın. Uzun yol sana nerede, ne zaman, ne yapman gerektiğini öğretir. Uzun yol sana basireti, intizamı, insicamı öğretir. Zamanın kıymetini anlarsın, insan hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğunu, hak yiyenin elbet hesabını ödediğini anlarsın. Uzun yol insanı terbiye eder, ıslah eder.
Kusursuzluk şeytanı o kadar gözlerini bağlamıştı ki en küçük bir hatayı bile üzerlerine kondurmadılar. Sadece şikâyet ettiler, suçladılar, inkâr ettiler.
Ben hiçbir şeyi kaldığı yerde bırakmadım, bırakamadım. Önceleri bunu maharet bilirdim, şimdi kafam karışık, bazı anlarda bunu yapabilenlere içten içe imrendiğimi itiraf ediyorum. Kaldığı yerde bırakma konusunda hislerim, kınamayla hayranlık duyma arasında, kocaman bir sarkaç gibi gidip geliyor.
Kötü bir adam değilim ben, kırgınlığım bazı şeylerin üzerini örtecek kadar çoğaldı.
1.336 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.