bir hiçliğin koynunda istifham gibi büyüyeceksin sual sorduğun her şey senden soru soracak bitirdim sandığın vakit başladığını göreceksin
büyük istifham üzerinde/1. şimdi sen olsanKitabı okuyor
Bugün burada bir şey paylaşmak istiyorum. Bir düşünce, bir duygu... Çok yakından tanıdığım bir kişinin annesi vefat etmiş. Nasıl davranacağımı bilemedim ona karşı. Teselli etsem nasıl edeceğim ki. Anlıyorum seni desem yaşamadığım bir şeyi nasıl anlayabilirim ki. Soru sormadım hiç hatırlatmak istemedim. Ama çok üzüldüm. Yaşanan acının tarifi yok. Tarifi olmadığı gibi tedavisi de yok. Yerine başka bir şey koyabilecek bir şey kaybetmediniz. Düşünüyorum. Düşünüyorum. Bakıyorum çevreme insanlar sevgilisinden ayrıldığı için sanki hayatının sonu gelmiş gibi davranıyorlar. Oysa hiçbir şekilde hayat acılarla bitmiyor. Bazen bazı insanların üzüldüğü şeyler çok basit geliyor. Bilmiyorum ya da ben çok derin düşünüyorum. Ama bazen hayatta da derin düşünmek gerektiğine inanıyorum. Derin düşünceler, derin duygular, hassas bir kalp ve düşünmekten yorgun düşen bir beyin. Bazen kendimi çok yıprattığımı düşünüyorum. Ama değer diyorum. İnsanları en hassas en ağır darbe aldıkları yerden kırmaktansa kendimi yıpratmayı tercih ediyorum. Çok değişik bir yazı oldu gece gece ama içimde kalmasını istemedim. Teşekkür eder, iyi geceler dilerim efenim. ;) ~HM~
Reklam
Bu soru beni çok fena yaptı
İçinizde bir yerde esasen kaybeden olduğunuzda ısrar ederken gerçekten haklı mısınız?
“En fazla şeyi cevap veremediğimiz sorulardan öğreniriz. Bunlar bizi düşünmeye sevk eder. Bir insana tüm cevapları verirsen elde ettiği tek şey bazı hakikatler olur. Ama ona iyi bir soru verirsen kendi cevaplarını kendi arar.”
Sayfa 645Kitabı okudu
"İyi bir soruydu. Epeydir kimse bunu soracak kadar umursamıyordu. İyi bir soru."
Sayfa 49 - İthakiKitabı okuyor
Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan, bu nedenle de yemek yemeyen ve hiçbir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası, tüm uzman psikiyatristlerce girişilen her çabaya rağmen ölü olmadığı konusunda bir türlü ikna edilemez. Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan ve tedavisini üstlenen psikiyatristlerden biri, sonunda hastaya ölülerin vücudunun kanayıp kanamayacağına dair bir soru yöneltir. Hasta "tabii ki kanamaz, çünkü ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur" der. Bunun üzerine psikiyatrist küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırır. Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginçtir. "Lanet olsun! Ölülerin de bedeni kanarmış." İbni Sina'nın dediği gibi: Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz.
Reklam
1991'de ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin "Saddam-Hitler"i cezalandırmak amacıyla Irak'ı yerle bir etmesinden sonra, ABD ve İngiltere, BM aracılığıyla bu talihsiz ülkeye korkunç yaptırımlar uyguladı. Nazi holokostunda olduğu gibi, bir milyona yakın çocuk burada perişan oldu. Ulusal bir televizyonda Irak'taki korkunç ölümlerle ilgili bir soru yöneltilen Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'in yanıtı çarpıcıydı: "Buna değer!"
Sayfa 157 - Kutadgu YayınlarıKitabı okuyor
Cevabı bulamadık henüz hiçbirimiz...
Anlaşılan o ki, "Kim olmak istiyorum?" sorusu ile ilgilenmekten, belli bir yaştan sonra, vazgeçiliyordu. Ama benim için bu soru önemini hiç yitirmedi.
Sayfa 11
Hepsine sorduğum birkaç soru var. "Pişman mısın" bunların arasında en sevdiğim. Biri bile "evet pişmanım; bir insanın hayatına son verdim, ömrünü çaldım" demiyor. Biri bile... Pişmanlar evet ama yakalandıkları için, "işi" tamamlayama­dıkları için, bunca zaman cezaevinde kaldıkları ve çocukla­rını "o kadının" ailesine bırakmak zorunda oldukları için.
Sayfa 137
Reklam
Gerçekliğimizle ilgili sorular yeni değildir. Bundan 2300 yıl kadar önce Çinli filozof Chuang Tzu, rüyasında bir kelebek olduğunu görmüş ve uyandıktan sonra şu soru üzerinde düşünmüştü: Chuang Tzu kimliğimle, kendimi rüyamda bir kelebek olarak mı görmüş olduğumu, yoksa aslında şu an kelebek kimliğimle kendimi rüyamda Chuang Tzu adlı bir adam olarak mı görmekte olduğumu nasıl ayırt edebilirim?
Sayfa 241 - DomingoKitabı okudu
‘’Soru sormak bir taşı harekete geçirmek gibidir.’’
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ölümü düşünmek birçok insanı huzursuz eder. Huzursuzluktan kurtulmak için, bazıları düşünmemeyi seçer. Ne var ki tam da düşünülmemiş düşünceler, daha fazla huzursuzluğa yol açabilir. Bunun alternatifi kendine soru sormaktır.
Sayfa 66 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
560 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
63 günde okudu
Ve Son Kitap!
Pia Mater, Arachnoid Mater ile hiç bağını koparmadan devam edilmiş serinin son kitabında da. Yeni ve son durağımız Dura Mater. Serinin, tamamında, beyinsel-bilimsel bilgiler aktarılırken Dura Mater’ da, bitiş kitabı olduğu ve sanırım olayları bir bağlamda toplamak için daha çok bilgiye yer verilmiş. Bu yüzden ilk iki kitaba göre bir nebze akıcılık daha düşük. Kafamızda soru işareti bırakmama çabasından dolayı da tamamlayıcı. Pia’ nın büyülü Dağ’ da geçirdiği zaman ve Dura ile tanışması kitabın ana temasını oluşturuyor. Bir yapay zekanın neler yapabileceğini, insan ırkının üstünde bir zeka ile insanları nasıl yöneteceğini anlatıyor. Dura Mater’ in benim için en hassas noktası Meryam.. O kadar ümidimi kesmişken, karanlıklardan aydınlığa çıkan güçlü kadın. Ve o sırada belli etmeden esir olan , karanlıklara gömülen, hapsolan Pia- Tesla. Dura Mater, beyni dıştan içe saran üç zardan en dıştaki.. Bu bilgiyi vermeden geçemezdim. Geriye dönüp baktığımda çokça araştırılası, birkaç kez okunası , öğrenilesi, bitmesini istemediğim bir seriydi. Uzun bir araştırma süreci gerektiren, birçok kaynağa dayanan, öğreten, keyif veren kitapları yazan özverili yazarlara selam olsun! Okuyun, okutun, hediye edin.. Kitapla, merakla ve bilimle kalın!
Dura Mater
Dura MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20215,1bin okunma
Soru şuydu: Bir insan evlenmeli midir, evlenmemeli midir? Sokrates gülerek yanıt verdi: Hangisini yaparsan yap, pişman olacaksın.
Sayfa 46 - Destek YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.