“Ama bütün bu muzafferiyetler, bütün galibiyetler gibi, alabildiğine haksız, alabildiğine zalim, alabildiğine gösterişli hüviyetiyle, kibar, mahcup, insani bir mağlubiyetten çok daha utandırıcıydı.”
“ Ah! sevgili dostlarım, ilk günahlarımızı işlemekten onca keyif almamızın nedeni, onları pişmanlığın tatlı sertliğiyle güzelleştirecek bir vicdanımızın olmasıydı.”
“Ölümden sonraki hayatı bize söylemiyor musun?” cevaben şunu işitti: “ ölümden önceki, şimdiki hayatı tanımıyorsun, o halde ölümden sonraki hayatı sana nasıl tanıtayım?”
“Burjuvazi, bilim ile kapitalizmi uzlaştırdı; para ile ilmin gayri meşru evliliğinden yeni teknik doğdu. Dolayısıyla makine, bilim ile paranın birleşmesinin gayrimeşru çocuğudur.”
“Siz dost değil bir üslupçusunuz; zaten dostluk dediğiniz yüceltilmiş kavram da, gerçekte iki kişinin içlerini, içlerindeki bulaşık sularını karşılıklı birbirlerine dökmelerinden başka bir şey değildir.”
“Sadaka vermekten alınan zevk kibirli, küstah, ahlaksızca bir zevktir; zenginin zenginliğinden, gücünden, kendi önem ve değerini yoksulun önem ve değeriyle karşılaştırmasından aldığı zevktir. Sadaka, vereni de alanı da soysuzlaştırır, üstelik hiçbir amaca hizmet etmez, yalnızca yoksulluğu arttırır. Çalışmaktan hoşlanmayanlar, tembeller tıpkı kazanmak için kumar masaları çevresinde toplanan kumarbazlar gibi sadaka dağıtanların çevresinde toplanır. Üstüne üstlük bu zavallı insanlara fırlatılan o zavallı mangırlar onların dertlerinin yüzde birine bile deva olmaz.”
“Doğru, biz o kadar kötü kaptanlarız ki, çoğunlukla, limansız bir sahilde kıyı kıyı giden düşüncelerimiz ancak ya şiir körfezlerinin koylarını bilir ya da dümeni herkesin gittiği varış limanlarına kırarak bilimin kuru kızaklarına çekilip orada sadece bu dünya için yeniden donanımlı hale gelir ve hiçbir doğal akıntı onları bireyleştirmek için uygun değildir.”
“Sabah, benim uyandığım ve içimde bir şafağın söktüğü zamandır; ahlaksal bir reform, uykudan önce silkinme çabasıdır. Milyonlar ancak fiziksel iş yapacak kadar uyanıktır ama milyonda sadece bir kişi etkili bir entelektüel uğraş için, yüz milyonda bir de şiirsel ya da kutsal bir yaşam için yetecek kadar uyanık. Uyanık olmak yaşıyor olmaktır.”
“Acıktığında bağımsız bir şekilde meyve koparıp yiyen insanlar çiftçiye ve sığınmak için bir ağacın altında duran insan da ev sahibine dönüşmüş. Bir geceliğine kamp kurmuyoruz artık; dünyaya yerleştik ve cenneti unuttuk.”