Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emir

Hatırlar mısınız birkaç ay önce Trendyol kuryeleri hakları için görkemli bir direnişle ayağa kalkmıştı... O direnişe katılanlardan Tuğba Şenol şimdi TKP'nin İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı: "Siyaset en çok biz emekçilere gerek"
Reklam
Ben: Sol içi çatışma yok, sol içi çatışma yok, sol içi çatışma yok, sol içi çatışma yok… O sırada karşıma çıkan tweet:
Tarikatlar değil halk seçecek
Haftalık Bizim Gazete'nin 30. sayısı çıktı! TKP il binalarından, semt evlerinden veya Nâzım Hikmet Kültür Merkezlerinden yeni sayıyı alabilirsiniz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Solun, sosyalistlerin artık CHP ve HDP'ye payanda olmadan, bağımsız bir siyaset örmesi gerekiyor. Burjuva siyasetine ne kadar kanalize olursanız o kadar benliğinizden kopar, burjuva partilerinin kanalında siyaset üretmeye başlarsınız. Bu da karşınıza aldığınız şeyi kapitalizmin birçok rejiminden biri olan "saray rejimi"yle sınırlandırmanıza sebep olur. Oysa sosyalistlerin sorunu saray rejimi midir, yoksa kapitalizm midir? Sosyalistler rejim ile mi ilgilenir sistem ile mi? "Önce şu gitsin de demokrasi gelsin" demek, reformist bir siyaset üretmek sosyalist iktidar perspektifinin neresindedir? Devrim mücadelesini örerken sosyalistlerin, işçi sınıfının politik bağımsızlığını örmek gerekiren NATO'cularla, tarikat ve cemaatlere karşı net tavır alamayanlarla, emek-sermaye çelişkisinde emekten yana duruşunu sergileyemeyenlerle yol yürümesi doğru bir tercih midir? Düzen partileriyle milletvekili pazarlıklarına girmek, "sağın alternatifi olarak sağ bir ittifak"ta boşalacak koltuk için dört gözle yarışa girmek sola yakışıyor mu? Türkiye sosyalist hareketi için tarihi bir fırsat doğmuşken, solun buradaki temel görevi işçi sınıfı içerisinde yaygınlaşmak, bu yaygınlaşmayı da sosyalist politik bağımsızlık ile büyütmektir. Gerisi anteni çekmeyen bir televizyonda doğru kanalı aramak için bir sağa bir sola yalpalamaktan öteye geçmez.
Celal Şengör turnusol kağıdı gibi adam vallahi. Carl Sagan, Hegel, Marx hakkında ne diyorsa tam tersi geçerli.
Reklam
Türkiye Komünist Partisi’nde milletvekili adayları emekçilerden oluşuyor. Üniversitelerdeki sıra arkadaşlarımızdan motokuryelere, basın emekçilerinden kargo emekçilerine, müzik emekçilerinden eğitim emekçilerine, turizm emekçilerden sağlık emekçilerine; 600 emekçi yurttaşımız TKP’den milletvekili adayı oluyor. TKP gelir, her şey değişir!
Me rihna nihna hön!
Partiyadır sərkərdəmiz, yox ürəkdə dərdimiz!
Erdoğan'ı ve AKP'yi yollayacağız ve mücadelemize devam edeceğiz. 1 oy Erdoğan gitsin diye 1 oy TKP'ye tkp.org.tr/aciklamalar/sec...
Reklam
Mehmet Hüseyin Yılmaz, 2013’te Hür Dava Partisi (Hüda-Par) adlı yeni partinin kuruluş dilekçesini verdi. Tıpkı Hizbullah gibi Hüda-Par da Hüda’nın Partisi, Allah’ın Partisi anlamına geliyordu. Kürt Hizbullah’ı liderinin öldürülmesinden 13 yıl sonra aynı adla yasal bir partiye dönüşmüştü. İşte o parti artık Cumhur İttifakı’nın bir parçası. Son seçimden AKP zafer ilan ederek çıkarsa sokak ortasında palalarla insanları doğrayanlar da iktidar ortağı olacak. haber.sol.org.tr/haber/cumhurun-...
belli ki yakındır doğayı ve hayatı sarsacak saat youtu.be/cBev9XrgNfA
Ataletten kurtulmak ve harekete, yeniliğe yelken açmak ne hoştur. Ancak yenilik her zaman iyi midir? Her zaman ileri yönlü hareket hâlinde mi olmak gerekir? Hareket etmek, ilerlemek, yeni bir şeyi keşfetmek, yeniliği yaratmak… Bilinmeyene yol almak, bir değerlendirme yapmadan salt dinamiğe göre tavır almak sonuçları tahmin edilemez bir faciaya yol açabilir. İlerlemek için ilerlemek yerine, bazen durup koşulları değerlendirmek, gerekirse durmak, hatta geri adım atmak gerekebilir. Bireyin veya bir partinin kendisini ve toplumu kandırmadan yaşadığı durumun somut tahlilini yapması, ilkelerini kaybetmemek şartıyla bazı koşullarda taviz vermesi salt ilerleme görünümü vermek amacıyla “ileri” adım atmaktan daha değerlidir ve daha faydalı olacaktır. İki adım geri atmayı kabullenememek, sürekli bir büyüme, ilerleme fetişizmi tarihin ve bugünün de bize gösterdiği gibi onlarca adım geriye düşürebilir. En olağanüstü durumlar haricinde; kontrolsüz, ilkesiz bir ilerlemeye, büyümeye ve hatta içsel ve dışsal bir genişlemeye, iki ayrı ucu bir araya getirmeye ve geniş tutmak adına bunları bir yerde birleştirip daha güçlü görünme düşüncesine ve bunun yapısına karşı savaşım vermek gerekir.
Muharrem İnce’nin gazlanmasının, gerçeğin çok ötesinde oy alacağı söylentilerinin iktidarın propaganda bakanlığı tarafından yaratılan bir şey olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya üzerinden arkasında kim olduğu belli olmayan çok takipçili hesapların bu yönde yönlendirme yapması bu iddiayı perçinliyor. İnce bunun farkında mı bilmiyorum ama Erdoğan’da oyunun bitmeyeceğini biliyorum. Süreci izleyelim bakalım.
252 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.