Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

eda

eda
@starat
eda
@starat·Bir kitap okudu
68 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Şeytankaya Tılsımı
Şeytankaya TılsımıAhmet Mithat Efendi
7.5/10 · 1.935 okunma
Reklam
biz de tabiat gibi yalnız gelecek günler için kaygı besleyeceğiz. yuvalarımız genç fikirlerle doludur. her fazilet ancak yarınki hayatın faydalı bir hizmetkârı olmak itibarıyla değerlidir. tarih önümüzdeki asrın yavrularını aydınlatmak için yaşıyor. eper yavru ve yarın olmasa aşk, yuva, zekâ, hepsi çoktan iflas ederdi. ileriye bakınca hükmetmeliyiz ki yeryüzünde yalan varsa, ölümdür. çünkü yuvalarda yavruların sesi kesilmediği müddetçe tüylerimizin rengi ne kadar değişmiş olsa hayata yeni geliyoruz demektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
merhamet bir hasettir ki seçkin kalplere yönelince mutlaka bazı makbul isteklere kılavuz olur.
insan, aşka yerin ve göğün bütün şarkı ve şiirlerini katamadıktan sonra sevmek neye yarar?
Reklam
zavallı hafıza! günden güne yok olduğunu hissettiğimiz vücut denilen şu toprak yığıntısının üzerinde durmadan sonsuzluk için çalışır durur... hüzünlü bir bakışı senelerce muhafaza eder... bir sözü, bir tebessümü yıllarca saklar... etrafından baş döndürücü bir hızla geçen bütün hatıra ve tesirleri hemen tutmaya çalışır. bu tahammülü aşan çabayla bütün kuvvet ve takati kaybolunca bize ümit veren istikbal biter; hayatımıza eşlik eden mazi, unutuşlar deryası içinde kaybolur. o zaman ölümcül şekilde yaralanmış bir asker gibi bizi mezarın kapısında bırakarak hizmetini terk eder.
terbiye ve ahlak adı altında örttürülen iffetli kadınlara milli namusu aşağılar şekilde söz söyleyip, sonra kadınlarımızın örtünmelerinin sebebini soran Avrupalılara, "kadınlarımızın iffetine olan hürmetimiz," cevabını vermenin büyük bir tezat olduğunu itiraf etmeliyiz.
ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. ağlayamadığımız zamanlar, bizde o kuvvetin de mahvolduğu vakitlerdir ki, onun yerini alan dokunaklı bir sessizlik en şiddetli acıyla dökülen gözyaşlarından daha yürek sızlatıcıdır.
korku, cezadan çok daha beterdir. çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
zamanın çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan?
Reklam
fakat fırtına veya bunaltıcı sıcak kadar, havanın durgunluğu da insanı rahatsız edebilir. aynı şekilde ılımlı bir mutluluk da talihsizlik kadar kışkırtıcı olabilir ve isteksizlik çeken pek çok kadın için umutsuzluğun getirdiği sürekli bir doyumsuzluktan daha tekinsizdir. tokluk da açlıktan daha az kışkırtıcı değildir.
çünkü aşk öyle tabii bir şeydir ki insanoğlunun her kesiminde yani erkeğinde dişisinde, küçüğünde büyüğünde, çocuğunda yetişkininde, gencinde ihtiyarında, fakirinde zengininde, akıllısında ahmağında, âliminde cahilinde, medenisinde bedevisinde ortaya çıkar. herkesin gönlü aşkla yoğrulmuştur. beşikteki çocukların gönülleri bile aşktan çok uzak değildir. hele gencecik çocukların gönlünde çok kere aşk ve muhabbet galeyan eder. onlar da sever, sevilirler. gönüllerinde bir duygu hissederler. lakin biçareler o muhabbetin neden geldiğini, bir güzellik ve onun gereği olduğunu anlayamazlar. aşkı işitirler ama aşk denilen şeyin tam da hissettikleri duygu olduğunu bilmezler. işte tabiat, bütün insanlara aşkı eşit olarak bölüştürmüş ve hiç kimseyi mahrum bırakmamıştır. akılsız, ilimsiz, huysuz, faziletsiz, sabırsız, acımasız, hayâsız insan bulunur, lakin aşksız insan bulunmaz. aşk ve muhabbet herkesin düşüncesinde mevcuttur, ancak bir cazibe merkezi olmadıkça gerçekleşmez. işte bazı kişilerin aşklarının dünyaya yayılması ve bazılarının da hiç duyulmamasının sebebi budur.
içim rahat ölüyorum, çünkü sen o ölümü uzaktan hissedemezsin. ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölemezdim.
ancak öldüğüm takdirde bu benden kalan sana ulaşacak, benden, yani seni herkesten çok sevmiş, ama senin tarafından hiç tanınmamış olandan, hep seni beklemiş, ama senin tarafından hiç çağrılmamış olandan kalan bir miras. ... beni asla, hiçbir zaman tanımayacaksın. hayattayken kaderim buydu, ölümümden sonra da böyle olsun.
sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler, ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezeliklerle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler, aşk hakkında çok şey okumuşlardır, duymuşlardır ve aşkın ortak bir kader olduğunu bilirler. onunla bir oyuncakmışçasına oynarlar, tıpkı ilk sigaralarını içen erkek çocukları gibi, onunla böbürlenirler.
eda
@starat·Bir kitabı yarım bıraktı
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre
7.9/10 · 22,7bin okunma
Reklam
geçmişinizi cebinizde saklayamazsınız. onu koyacak bir eviniz olmalı. gövdemden başka şeyim yok benim. yapayalnız bir adam, salt gövdesiyle anıları durdurup saklayamaz. anılar üzerinden geçip gider onun. ama yakınmamalıyım. çünkü özgür olmaktan başka şey istememiştim.
Sayfa 103 - Can YayınlarıKitabı yarım bıraktı
eda
@starat·2024 okuma hedefini ekledi.
gercek
2024 OKUMA HEDEFİ
6/40 kitap - %15 tamamlandı
6 kitap okudu
40 kitap
578 sayfa
0 inceleme
14 alıntı
7 günde 1 kitap okumalı.
eda
@starat·1000Kitap'a katıldı.