♤"Sizden benimle konuşmanızı rica ediyorum, çünkü suskunluğumda boğulmak üzereyim."
♧Stefan Zweig diyor,
"Amok Koşucusu " adındaki kitabında..
♤ Însan hayat içinde bazı yaşadıklarının ondaki yarattığı izleri, duyguları bazen yüzeyde, bazen ise derinde yaşar.
Kimi insan bu suskunluğun iç dünyasında bir dinginleşmeye ve bu dönüşümün ona bir inşirâh bir nefes olacağı inancı ile, hayata dair tekrar bir gard almak, mücadele etmek adına gerçekleştirir, girer bu çabaya..
Kimisi ise mücadele etse de yine de bu suskunluğun, ona bir teselli olmaktan öte bir yere gitmediğini ve sonuca geldiği noktada da teselli olabilecek ve hatta onu bu ruhun bataklığından çikartacak olan bir eli dahi tutmaktan kendisini uzak tutarak daha çok bu ruh bataklığına batmakta..
Sonuç: ikinci olarak ifade etmeye çalıştiğim durum gelinen nokta..
Kişi ben öldüm, bittim v.b cümleler ve buna bağlı gelişen duygu yoğunluğu akışı içinde bu haliyeti ruhiyet'ten sıyrılmasını mümkün kılmayacak, bu durumu daha da kötüye götürecek bir sürete bürünmesine yol açacaktir.