Çok ama çok acayip bir kitap. Hepi topu yüz sayfalık bir kitapta böyle sarsılmayı hiç beklemiyordum.
Kitabın konusu malum ama içerdiği derinlik tahmin edilemez. Ben cehennemde geçen gergin bir işkence hikayesi bekliyordum, onun yerine her türlü değeri sorgulatan acayip bir kitap çıktı karşıma.
Kitap, din, tanrı, cennet, cehennem kavramlarının sorgulanmasıyla başlıyor ve dünyada belki de yalnızca bir kişinin kurgulayabileceği bir cehennem kurgusunun içine bırakıyor okuru. İlk başlarda ilgi çekici ve eğlenceli gelen bu cehennem, kitabın ortalarına doğru gerçek bir cehenneme, sonlarına doğruysa hayal bile edemediğim kafamdaki cehennemden bile çok çok daha korkunç bir yere evriliyor.
Hatta bana kalırsa, burada cennet de eleştiriliyor. Bana en çok vuran kısım bu galiba. Benden önceki arkadaşların da yorumlarında belirttiği gibi, esasında çok güzel bir yer gibi duruyor burası. Yediğin önünde yemediğin arkanda, sonsuz bir sohbet ortamı, serbest cinsellik... Cennet gibi. Ama değil işte. Öyle olmuyormuş o iş. Neden olmadığını merak ediyorsanız, buyrun kitabı okuyun. :)
Velhasıl kelam, tatmin etmeyen sonu haricinde ben kitabı çok beğendim. Uzun bir süredir okuduğum en ilginç kitaptı. İlgililerine önerilir.
Herkese iyi okumalar!