Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir araştırmada ameliyat için hastaneye yatan hastalar rastgele iki gruba ayrılmışlardır. Ameliyatlar gerçekleşmeden önce, bir gruptaki hastalara ameliyatın ne kadar süreceği, bilinçlerine yeniden kavuştuklarında nasıl olacakları, nasıl bir acı hissedecekleri gibi bilgiler verilmiştir. Bu bilgiler, standart hastane prosedürlerinden geçen ikinci gruba verilmemiştir. Ameliyat hakkında ayrıntılı şekilde bilgilendirilen hastalar, sonrasında acıdan daha az şikâyet etmiş, daha az yatıştırıcıya ihtiyaç duymuş ve daha hızlı iyileşerek, hastaneden, diğer gruba kıyasla ortalama üç gün daha erken taburcu olmuşlardır. Başına gelebileceklerle ilgili önceden bilgilendirilmiş hasta hazırlıklı olur. Buna daha az üzülür, tedaviye karar verdiğine pişman olmaz, kendisini yanlış yönlendirdikleri için hastane çalışanlarına kızmaz ve operasyon sonrası oluşabilecek doğal ama tatsız belirtilerin terslik alameti olduğunu düşünmez. Yine de, birkaç istisna dışında, doktorlar son otuz yıldır konuya ilişkin yapılmış araştırmaların sonuçlarını tamamen yok sayarlar. Kısa bir süre önce bir cerrah, bana meslektaşlarından birini överken, “Evet. Onu severiz, hastalarla konuşarak vakit kaybetmez,” dedi. İster kibirden, ister cehaletten ya da hatalı bir zaman kazanma girişiminden kaynaklanıyor olsun, bu tutumun kesinlikle irrasyonel sayılması gerekir.
Sonuçları değerlendirirken, idam cezasından yana ve karşı olan deneklerin aynı araştırmaları okumuş olduklarını aklınızda tutun. Üç temel bulgu çıkmıştır. İlki, idam cezasından yana olsun olmasın, tüm denekler, sunulan iki araştırmadan kendi görüşlerinden yana olanı görüşlerine aykırı olana kıyasla “daha inandırıcı” ve “daha iyi hazırlanmış” bulmuşlardır. Dahası, kendi görüşlerine aykırı araştırmadaki belirgin kusurları fark etmiş, ancak görüşleriyle uyuşan araştırmalardaki kusurları görmemişlerdir
Reklam
Rasyonel olabilmek için,1.Görüşlerinizle çelişen kanıtlar arayın. 2. Birbirine karşıt önermeler düşünmeye çalışın. 3. Görüşlerinizle çelişen bir şeyi değerlendirirken özellikle dikkatli olun.
Kurul üyeleri birlikte karar verirler, oysa çoğu üyenin aslında gerçekte olduğundan çok daha fazla katkı yaptığını düşündüğü bulunmuştur. Bir kurul üyesine, toplantı süresinin ne kadarında konuştuğu sorulduğunda, ciddi anlamda abartma eğilimi gösterir. Bu da “bulunabilirlik hatası”nın başka bir biçimidir. İnsanlar, konuşmadan önce söyleyecekleriyle meşgul olurlar ve bu yüzden diğerlerinin katkılarını fark etmeyebilirler. Ayrıca hem kendi katılımlarına dair duygusal beklentileri daha fazla olduğu için, hem de sözleri yıllar içinde oluşmuş kişisel birikimlerini yansıttığından, kendi söylediklerini muhtemelen başkalarınınkilerden çok daha iyi hatırlarlar.
Öncelik hatası günlük yaşamı önemli ölçüde etkilemektedir. Eğer bir kişi ilk karşılaşmanızda kötü bir ruh hali içindeyse, sonrasında daha hoş tavırlar sergilese bile ona karşı olumsuz önyargılar taşımanız muhtemeldir. Mülakat yapanların o adaya dair izlenimlerinin yaklaşık bir dakika içinde oluştuğu ve görüşmenin geri kalanının izlenimi teyit etme çabasıyla geçirildiği saptanmıştır.
İngiliz Sağlık ve Güvenlik Kurulu’nun bir raporuna göre, ana yollarda bir saat bisiklet sürdüğünüz takdirde ölme riskiniz, aynı süreyi lunapark aletlerine binerek geçirmenizden kırk kat daha yüksek ve bu aletlerde, araba kullandığınız zamanlardan yedi kat daha fazla emniyettesiniz. Lunapark kazaları tabii ki çarpıcı ve bu konuda epey haber yapılıyor, yani “bulunabilir”ler.
Reklam
"kalbin aklın hiç bilmediği kendine özgü nedenleri vardır" ( Pascal )
Sayfa 7
Fischhoff’un dediği gibi, “Geçmişi değerlendirirken, çevremizde gelişen olayları yorumlamak ve öngörülerde bulunmak için kullandığımız önerme ve kuralları örtük bir şekilde test ederiz. Geriye dönük değerlendirmelerimizde, geçmişin bizim için taşıdığı ve taşımakta olduğu sürprizleri sistemli bir şekilde hafife alırsak, önermelerimizi çok zayıf testlere sokmuş oluruz ve muhtemelen onları değiştirmek için pek bir neden bulamayız. Böylece, geçmişin ne olduğunu anladığımıza dair hisler, geçmişten bir şeyler öğrenmemizi engelleyebilir.” Yalnızca geçmişten bir şeyler öğrenmemizi engellemekle kalmaz, gelecek hakkında yanlış öngörülerde bulunmamıza ve bu öngörülerden aşırı emin olmamıza da yol açabilir. Bernard Shaw’un dediği gibi; “Tarihten, insanların tarihten asla hiçbir şey öğrenmediğini öğreniyoruz.”
Sayfa 350Kitabı okudu
Nazi toplama kamplarında tutsakların bazıları kendilerini Naziler’le özdeşleştirmişlerdir. Naziler’in korkunç değerlerini kabul etmiş, Gestapo üniformaları giymiş ve taklidi, tutsak arkadaşlarına işkence edilmesine yardımcı olma noktasına dek götürmüşlerdir. Bu tutsaklar muhtemelen direnme umutlarını hepten kaybetmişlerdi. Bu nedenle tamamen boyun eğmeye karar verdiler ve kararlarının doğruluğuna dair inançlarını artırma çabalarını, Naziler’in değerlerini kabul etmeye dek vardırdılar.
Sayfa 143Kitabı okudu
Aynen öyle...
Bugünlerde gözü dönmüş sosyal psikologların deneylerine yem olmamak için gözlerinizi dört açmanız gerekiyor.
1.000 öğeden 831 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.