536 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 days
Bir akıl hastanesi, hemen önünde deniz ama tüm pencereler denizin tersi istikametinde. Bir konferans için hazırlık var. Davetliler, dinleyiciler yerlerinde. Bir de anlatıcı var. Bu konferanstan bir görüntü ile başlıyor anlatmaya hikayeyi. Sonra alıyor anlatısını kişiye, kişiden ailesine, oradan üst kuşak aileye gidiyor. Oralarda yeni yeni kişilere, yeni yeni havadislere, yeni yeni coğrafyalara , orada tanıştırdıklarının alt kuşaklarında ki kişilere , oradan hastanedeki karakterlere yeniden vs. diye sıralayıveriyor tek nefeste. Böyle gide gele birçok kuşağı, birçok karakteri, birçok farklı olayı ve gariptir her birini muntazam bir şekilde bağlayarak ortadaki tek bir mekanda yani hastanede toplayıp, birleştiriyor finalde. Böyle dedikodu üstadı görmedim ben. İşin nahoş tarafı şu ki hikayelerin hiçbiri gönül açıcı değil. Sapkınlık, şiddet, ahlaksızlık vs. Bir iki hoş karakter var, onların da aileden yana dertleri var. Peşpeşe eklenen hikayelerin bir sonuca varmayışı bir noktadan sonra "e hadi bağla hikayeyi" moduna getirdi beni, 536 sayfa zira. Sonlara doğru artık tahammülüm kalmasa da final sahnesi için katlanmak gerekti. Finali de tüm hikayeler gibi trajedi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,399 okunma
"Barut tekrar gelecek. Bunu hiçbir şey engelleyemez. Aynı eski hikaye yeniden, yeniden yaşanacak. Sayısı artan insanlar savaşmaya başlayacaklar. Barut sayesinde insanlar milyonlarca insan öldürecek ve çok ileride bir gün yeni bir uygarlık, sadece bu yoldan, ateş ve kan üzerinden evrilecek. Peki bunun faydası ne? Eski uygarlıklar nasıl yıkıldıysa bu yeni uygarlık da geçip gidecek. O uygarlığı inşa etmek elli bin yıl alsa da geçip gidecek. Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbiriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı. Çağların bilgeliği, şu bebelerin ağzında nasıl da dile geliyor... Kimisi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren, eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği tÜin diğer insanlarsa büyük ıstıraplar içinde sürekli çalışacak. Mağaradaki kitapları yok etsem de aynı şey; kitaplar olsun veya olmasın, içlerindeki eski gerçekler tekrar keşfedilecek, eski yalanlar tekrar devreye girecek, orada yazılan yaşantılar tekrar yaşanıp sonraki kuşaklara aktarılacak. Ne faydası var?"
Reklam
-Eyvallah Diyene her şey Bedava.
Eyvallah diyene her şey bedava. İkindi vakti öncesi abdest almak için avluya çıkan şeyh, dervişin tekinden bir ibrik su ister.Derviş getirir.Yere çömelmiş abdest almaya başlayan şeyh, bir yandan da bahçedeki dervişleri gözlemek için sağa sola bakmakla meşguldür. Su döken derviş bakar ki; şeyh elini yıkarken bazı yerleri kurudur;içinden, -Bir de
Keşke diyiyorum bazen o ilk günlere dönebilsem o ilk günki yasinin ilk günki esması olabilsem ama artık çoğu şey çok uzakta yasin gibi anılar gibi aşk gibi duygular gibi hisler gibi herşey bitsin istemedikçe o bitsin diye çabaladı ellerim bedenim sol yanım sol elim hücrelerim iliklerim oydu ya o ben o gelse yine ona giderimki dedikçe o gelmiyo
Tam bir sene önce şu günlerde “batsın bu dünya” deyip Eti­yopya’ya gitmiştim, belki dönerim belki dönmem hesabı. Çok dağlık, ulaşımı zor, koca bir ülke. “Beyaz adam gitmez” dedik­ leri yerleri aradım, oralarda biraz dolandım. Kuzeyin dağların­ da, 11. yüzyıldan kalma bir mağara manastırında birkaç gün papazların misafiri oldum, ruhumu
☆•°Anthony.......♡
☆•°~ Biliyorum şu an saçma sapan bir durumdayım. Bu sabah tıraş bile olmadım ve ayakkabılarım ayağımda yokken diz çöküyorum. Ama emin olduğum tek şey artık sensiz uyuyamadığım. Sen Delilah Hazel, otuz iki yıllık hayatımı varlığınla cennete çevirdin. Yaptığım her şey seninle anlam kazandı. Sanki bu zamana kadar seni beklemiş, senin için yaşamışım. Artık sensiz nefes almak istemiyorum. Artık sensiz uyumak sana uzaktan dokunmak istemiyorum. Senin için her şey olurum, inandığına inanır, kalbinin attığı yerde var olurum. Hangi coğrafyada yaşarsan yaşa orada bir aile kurarım. Benim dünyam sensin, evlen benimle...
Sayfa 246 - ArtemismilenyumKitabı okudu
Reklam
816 syf.
4/10 puan verdi
Bazı hikayelerin yarım kalması bitmesinden daha iyidir...
Beklenen onca yıl... Keşke bu kadar vasat, bu kadar hayal kırıklığına uğratacak bir son yazmaktansa hiç yazmasaydı da yarım ama güzel bir ergenlik hatırası olarak kalsaydı... Öncelikle diğer okuyucularla aynı eleştiriyi yapacağım. Kitapta çok fazla betimleme vardı. Bir şeyi betimlersin, evet, ama sayfalarca da betimlemezsin be güzelim...
Yabancı - Elyel
Yabancı - ElyelÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 2023406 okunma
Birine neden ihtiyaç duyarız? Cevabı basit. Boktan hayatlarımız olduğu için. Üzgünüm ama gerçek bundan ibaret. "Birine neden ihtiyaç duyarız" derken, kastettiğim şey bir sevgili, bir eş. Bizimle uyumlu olduğunu düşündüğümüz, bir parçamız olmasına dünden razı olduğumuz arayıp arayıp bulamadığımız, beklediğimiz ve beklerken oradan oraya
Kronolojik Kitap Potpurisi-2 (1 Yıllık Okumanın En Absürt Hikayesi-2)
#191045458 devamı... 2023 yılının ilk günlerinde
Martıları Seven Adam
Martıları Seven Adam
‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
263 syf.
7/10 puan verdi
Türklükten incinenleri başka bir köşeye alalım
Benim için Atatürk tarafından söylenilen en kıymetli sözlerden bir tanesi. Her devlet için milliyetçilik olgusu önemlidir ve devletler milliyetçilik temelleriyle varlıklarını sürdürürler. Bu kavramı ifade ederken, bu topraklardaki hiçbir azınlığı rahatsız etmezken ki ne hikmetse halkların kardeşliği diye başlayan zulme uğradıkla biten söylemlerin
Türk'üm Özür Dilerim
Türk'üm Özür Dilerimİskender Öksüz · Panama Yayıncılık · 2016182 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.