Sağlam insan, nasıl cenneti de verseler
Dinlemezse aşağılık cümbüşlerin çağrısını,
Çürük insan, meleklerle sarmaşdolaş da olsa
Bıkar göklerdeki yatağından,
Can atar iğrenç pisliklere…
Yenilgi, yenilgim, kıvılcım saçan kılıcım ve kalkanım,
Gözlerinde, okudum
Taç giymenin kölelik olduğunu,
Ve anlaşılmanın alçalmak olduğunu,
Sahip olmanın, bütünlüğe ulaşmak
Ve olgun bir meyve gibi, düşmek ve tüketilmek olduğunu, okudum gözlerinde.
“Dostlarım biz şimdi Ulu Karınca’nın burnunda duruyoruz. Güçlü ve sonsuz bir karınca, gövdesi tümünü göremeyeceğimiz kadar büyük, gölgesi bizim sınır çekemeyeceğimiz kadar geniş, sesi bizim duyamayacağımız kadar kuvvetli; her yerde var olan yüce güçtür o.”
Üçüncü karınca bunları söylerken, öbür ikisi birbirine bakıp gülüştüler.
O anda, adam kımıldadı ve uykusunda elini kaldırıp burnunu kaşıdı. Üç karınca da ezildiler.