Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İntihar?
İntihar etmek sadece kişinin kendi safi isteği doğrultusunda yapılacak bir eylem midir? Örneğin canını alacak büyüklükte bir tehlikeye canını kurtarmak ve kurtarmamak arasındaki ince çizgide duran o hamleyi yapmak, intihar etmek ile kader arasındaki fark mıdır? İntihar etmemiş olmak için sadece gelecek ölümü canı gönülden istemiyor olmak mı gerekli. Ya beyninin bir yerlerinde intihar etme düşüncesi bulunuyorsa ve o an refleksle karar verip ölümü seçtiyse ve bu aslında istemediği bir seçimse?
Tasavvuf...
“Ey itmi’nâna ermiş (itaatkâr) nefs! Sen O’ndan, O da senden râzı olarak Rabbine dön! (Sâlih) kullarımın arasına katıl ve cennetime gir.” (el-Fecr, 27-30) Özü itibâriyle tasavvuf; gönül âlemimizin, Cenâb-ı Hakk’a yakın bir hâle gelmesidir. Bu sâyede Hak Teâlâ, muhabbetiyle bütün gönlü kuşatmaya başlayacak ve gittikçe daha fazla tanınarak kulda bir “vuslat” kıvâmı oluşacaktır. İşte bu kıvam; bizi kurtaracak olan keyfiyettir. Bizlere Hira ve Sevr’den kalan mukaddes bir mîrastır. Bu hâli elde edebilmenin yolu ise, kalb tasfiyesi ve nefs tezkiyesidir. Diğer bir ifâdeyle tasavvuf, sulhü olmayan mânevî bir cenktir. Yâni bir ömür boyu nefsin süflî arzularını bertarâf etmeye çalışmaktır. Tasavvuf; ihlâstır, istikâmettir, rızâ ve teslîmiyettir.
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.