"Hepimiz Sühreverdi'nin tavuslarıyız aslında", ya da Mevlana' nın ney'i. "Zaman zaman güzel bir musiki duyuyoruz ve kalbimiz heyecanla çarpmaya başlıyor."kayıp bir cennetin hatirlamasiyla aci çekiyoruz.
Sayfa 104Kitabı okudu
Hüsn ü Aşk
Galib, hiç yazılmamış bir eser meydana getirmek gayretini güttüğü için âzâmî olarak, faydalandığı eserleri taklitten çekinmiştir. .“Hüsn ü Aşk” ta, biraz İbn-i Sînâ’nın (427 H. 1035 1036) “Risâlet’üt-Tayr” ının, daha fazla da Şihâbeddîn-i Sühreverdî-i Maktül’ün (587 H. 1191) “Münis’ül Uşşak” ının tesîri var. “Münis’ül-Uşşaak’ ın hulâsası şudur
Reklam
" Anlaşılırlığın üç boyutu vardır: Zorunlu, mümkün ve imkânsız. Zorunlu, varlığı olmadan edemeyendir İmkânsiz, olmaması zorunlu olandır. Mümkün, ne varlığı ne de varolmaması zorunlu olmayandır." 《 Sühreverdi
Sayfa 110Kitabı okudu
Necmüddin Kübra'nın ruhbiliminin alışılmamış yanlarından biri şahidü'l-gayb [ya da şeyhü'l-gayb], gayb alemindeki Doppelganger [ikiz] kavramıdır; manevi yolun belirli aşamalarında mutasavvıfa görünebilir ve bir yanıyla, Sühreverdi-i Maktül'un sözünü ettiği, nefsin bedenin dışında yaşayan meleksi yarısını anımsatır.
Sayfa 273
Sühreverdi-i Maktül gibi hayli üst düzey bir düşünür bile, Kuran kelamının derin anlamını kavrayabilmek için, kendisine gizli bir alfabe öğretildiğinden söz eder
Sayfa 428
Cibran’ın fikirleri üzerinde hem Sühreverdi gibi İşrakî ekolünden gelen Müslüman filozofların hem de Ralph Waldo Emerson, Nietzsche ve William Blake gibi Batılı düşünürlerin izleri vardır
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.