Şihabeddin Sühreverdi'nin "İşråk" adını verdiği aydınlanma, hakikat ışığının aklımızın üzerine düşmesini ifade eder. Işığın kaynağı akıl değil, aklı da kuşatan varlık ve onun idrak düzeyindeki tecellileridir.
Aşk götürebilir bizi sadece
Özlemini çektiğimiz şeylere.
Öyleyse kişide aşkı duyacak güç gerek…
Kendini bütünüyle aşka vermek gerek…
İnsanın dünyası zübde-i alemdir
Bütün varlıklar özüyle kendisindedir…
İlahi olanla tohumlandı şu kalbin derûnu…
Sühreverdi
Platon, Hristiyan,Müslüman tüm mistik düşünürlerin ilham kaynağı
Antik dönemden başlamak üzere başını Plotinos'un çektiği ve Platon'dan hareket ettiklerini ileri süren Yeni-Platoncularla, Aziz Augustinus gibi Hristiyan, Farabi, İbni Tufeyl, Sühreverdi gibi Müslüman birçok filozof Platon'u böyle bir yönde, yani en yüksek varlığın, ilkenin, tözün bilgisiyle ilgili olarak mistik bir bilgi kuramını savunan bir filozof olarak yorumlamakta te reddüt etmemişlerdir.
Hatta bunlardan Plotinos, Farabi, Sühreverdi gibi bazı filozof veya düşünürler bununla da kalmamış, metafizik ve ahlak öğretilerinde bu tür bir bilgi anlayışına uygun bir varlık ve ahlak felsefesi geliştirmişlerdir.
Bu varlık felsefesi ilerde göreceğimiz gibi Tanrı'yı evrenin tözü, evrenin Tanrı'nın bir süduru (emanation), açılımı olarak gören panteist bir varlık felsefesi; söz konusu ahlak felsefesi ise insan için en büyük mutluluğu bu ilkeye kavuşmak, onunla birleşmekte gören bir ahlak felsefesi olmuştur.
Sonuçta Platon, Hristiyan ve Müslüman dünyasında sadece bu tür bir öğretiyi savunan dar anlamda filozofların değil, aynı zamanda daha geniş bir anlamda tüm mistik düşünür ve yazarların temel ilham kaynağı olmuştur.
Sayfa 343 - Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu