Temür, Osmanlı ordusundaki Tatarları elde etmişti. Ülkeleri Osmanlı ülkesine eklenen Anadolu beğleri Temür ordusunda idiler. Bunlar Osmanlı ordusundaki erlerini Temür tarafına çekeceklerdi. Yıldırım'ırı oğulları da babalarından memnun değildiler. Temmuz sıcağında savaş başladığı zaman durum işte bu merkezde idi. Çağataylılar, oklarıyla
"Sen Osmanlı torunusun evlat, senin kanında pehlivan, aynı zamanda sağlam bir silahşör Osman Gazi'nin gücü; Çelebi mi Mehmet'in avcılığında gözlenen delici bakışları; yer ve yön tayini konusunda ve kaybettiğini bulmasında işin erbabı olan Fatih Sultan Mehmet'in tarihini çok iyi bilen kişiliği ile doğaya hayranlığı ve haritacılığı var. Ve ayrıca Yavuz Sultan Selim'in okumak aşkı, ilim ve kitap severliği; Kanuni Sultan Süleyman'ın da zanaat aşkı var oğlum."
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Damat İbrahim Pa­şa'nın sadrazamlığı sırasında, 1721'de Fransa'ya elçilikle gönderilen açık fikirli Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi'ye, Avrupa icadları hakkında bilgi toplama talimatı verilmişti. Onun oğlu Said Çelebi Paris'te matbaa ile ilgilenmiş, daha sonra bir matbaa kurmak için girişimde bulunmuş, Sultan'ın iznini sağlamış, ( 1727) mat­ baa işlerinden anlayan bir Macar'ı, İbrahim Müteferrika'yı bularak ilk matbaayı kurmuştur.
Sayfa 202 - PdfKitabı okudu
Osmanlılar'ın matbaa karşısında tutumları özellikle ilginçtir. III. Murat'ın 1590'lardaki bir fermanıyla, Arap harfleriyle italya'da basılmış, dini olmayan kitapların satışı serbest bırakılmıştı. Osmanlılar matbaanın yararlarını biliyorlardı; Peçuylu (Peçevi) (ö. 1650) Macar kaynaklarına göre matbaanın geniş bir tarifini yapar ve ilmin yayılması için faydasından söz eder. Elçi Busbecq, 1555 gibi erken bir tarihte Osmanlıların dini kitaplar basmayı günah saydıklarını yazar. İstan­bul'da göçmen Yahudilerin kendi kitaplarını bastıkları bir matbaa ise, 1494'ten önce kurulmuştu. Osmanlı-Türk Matbaası ancak 18. yüzyılda bir devlet girişimi sonucu kurulmuştur. 1683- 1699 bozgun yıllarında Osmanlılar Batı medeniyeti­ nin üstünlüğünü kabul etmiş ve laik uyanma çağı başlamıştır. Damat İbrahim Pa­şa'nın sadrazamlığı sırasında, 1721'de Fransa'ya elçilikle gönderilen açık fikirli Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi'ye, Avrupa icadları hakkında bilgi toplama talimatı verilmişti. Onun oğlu Said Çelebi Paris'te matbaa ile ilgilenmiş, daha sonra bir matbaa kurmak için girişimde bulunmuş, Sultan'ın iznini sağlamış, (1727) mat­baa işlerinden anlayan bir Macar'ı, İbrahim Müteferrika'yı bularak ilk matbaayı kurmuştur. Verilen izinde, yalnız din dışındaki eserleri basması kabul edilmişti. Matbaanın bastığı ilk eser Vankulu lûgatıdır (1729)
Sayfa 202 - PdfKitabı okudu
Vakıf sistemi İstabul'da ve öbür şehirlerde külliyeler, kültürel ve ticari mer­kezler yaratmıştır. Her önemli Osmanlı kentinde merkezi bir ulu cami ve bedesten olurdu. Ayasofya tstanbul'un ulu camii olduğu zamanlarda, Fatih Sultan Mehmet, cami vakfına ait olmak üzere bir bedesten yapılmasını emretmiştir. Yangın ve yağmaya dirençli taş
Sayfa 143 - PdfKitabı okudu
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir. Çakır Ağa, İsa
Reklam
176 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.