Sünnetin varoluş gayesini, ana ilkelerini, temel hedeflerini göz ardı eden; teferruat listesinin bile ancak son sıralarında yer alabilen bazı konularda Hz. Peygamber'i bilinçsizce taklide dayanan, ruhu ve özü değil şekli, şekilciliği ön plana çıkaran, hadislerde yer alan hususların anlaşılmasında lafızcı bir yaklaşım sergileyen, değişime kapalı bir anlayış ve zihniyet şeklinde nitelendirmek yanlış olmayacaktır.