Bir eşin kendine ait olması gereken bu hayatını engellemeye çalışmak, ilişki açısından yıkıcı sonuçlar doğurur. Her şey için eşinize sırtınızı dayamanız, çoğu ilişkinin verebileceğinden daha fazlasını istemektir.
Hormonlar bizi bir araya getirebilirler ama bir arada tutamazlar.
Görünüşe göre mutlu olmayı başarabilen, fakat hiç yakın arkadaşı olmayan insanlarla iletişiminizde dikkatli olun.
Okur Takip Önerileri
Mutsuzluk insanları iki yöne sevk edebilir. İlk grup, onları tekrar mutluluğa götürebilecek olan yolu bulmaya çalışır. Burada kast edilen, mutlu insanlarla olan huzur verici ilişkiler anlamındaki mutluluktur. İkinci grup mutsuzların, mutlu insanlarla gelecek mutluluğu bulma konusunda hiçbir beklentileri kalmamıştır artık. Zevk duyabilecekleri ilişkilere sahip olmaya çalışmazlar bile. Fakat, hepimiz gibi onlarda iyi olma çabasını terk etmezler. Ancak, devamlı olarak, ilişkilerin olmadığı zevklerin peşindedirler. Bununda çoğunu yiyecek, alkol ve zararlı ilaç kullanımı, şiddet ve sevginin olmadığı cinsellikte ararlar.
İnanıyorum ki, huzurlu olmak için mutlu kişilere yakın olmak gerekiyor. Bu da demektir ki, mutsuz insanların sayısı ne kadar çok olursa, mutlu olma şansımız da o kadar az olur. Dünya; hayal kırıklığına uğramış, öfkeli ve mutsuz insanlarla dolu. Bunlar, hiçbir mutlu insana yakın olmayı başaramayan insanlar. Başlıca iletişim tarzları şikayet etme, başkalarını suçlama ve eleştirme. Bu şekilde hiç kimseyle anlaşamazlar.
Hangi alanda olursa olsun başarı, insanların birbirleriyle ne kadar iyi ilişki içinde olduklarıyla doğru orantılıdır.
İhtiyacımız olan ilişkileri yakalamak ve muhafaza etmek için yapmamız gereken; baskı, zorlama, mecbur etme, cezalandırma, etkimiz altına alma, emirler verme, nedenler sıralama, eleştirme, suçlama, şikayet etme, devamlı kusur bulma, azarlama, kategorize etme, değer biçme ve bir şeyleri esirgeme gibi seçimlere son vermektir. Bu yıkıcı davranışların yerine ilgi, dinleme, destekleme, müzakere etme, ödül ve cesaret verme, sevgi, arkadaşça yaklaşma, güven, olduğu gibi kabul etme, hoş karşılama ve değer vermeyi koymak zorundayız.
Birine devamlı baskı uygularsak, dönüşü olmayan bir yola girmiş oluruz.
Çünkü bir şey yapılacaksa şimdi en iyi zamandır.
İnsan duygularının tellerinden oluşmuş sazın akordu, öyle iyi yapılmıştır ki, ancak tüm telleri koparacak bir olay genel uyumu bozabilir. Geriye baktığımızda bize yoksunluk ve çileymiş gibi görünen süreçte geçmiş her saatin bir yandan ışıldarken bir yandan şaşırtmacalarıyla avuntularını da getirdiğini, sonuçta tümüyle mutlu olmasak bile tümüyle mutsuz da olmadığımı anımsarız.
Can YayınlarıKitabı okudu
Hayat: en kötünün olmasıdır.
Her ilerleme için insanlığın savaş vermesi zorunluydu.
15 poundu olsaydı doğurmayacağı bir çocuğu, böyle bir dünyaya doğuracak kadar insanlıktan niçin çıksın bir kadın? Biraz soluk alabilmek, çoğu kez akan bir dam, tadı berbat birkaç lokma için birbirini doğrayan bunca insan, zamanında 15 pound bulunmuş olsa, doğarlar mıydı? Gereksiz savaşlarda kim savaşacaktı?
En güzel saatler üzüntülerle dolu.
Sadece gözlerine güvenirsen, diğer duyuların zayıflar.
