Bir gün Zühre, dadısından dinlediği Ferhat ile şirin hikâyesinden aşkın hallerine dair bir bilgi edinmişti. Nasıl da yakındı kalbine aşkın arayışları, acıları, özleyişleri. Ve aşkı, aşıkları kavrayışı, yaşadığı tecrübelerin hatıraları gibi nasıl da yakın geliyordu ona...
Tohumu içine alan toprak gibiydi Zühre, üzerine yağmur yağdıracak bulutu bekliyordu. Açılışını tamamlamış bir güldü, ona hayran olacak bülbülü gözlüyordu. Sanki bir mumdu, çevresinde yanıp yakılacak pervaneyi arıyordu.
Bazen kalbi bedenine sığmıyormuş gibi sıkıntılı bir yalnızlığa kapılır, kalbini bir başka gönüle taşımak, orada yankılanmak, çoğalmak, ferahlamak isterdi.
Öyle geceler olurdu ki, sebebi bilinmeyen bir hüzün sarardı kalbini.
Küçük kıza, adın ne diye sordum, Zühre dedi. Tahir ile Zühre'yi bilir misin dedim, hayır dedi ama Çoban Yıldızının diğer adı olduğunu biliyorum dedi. Bahtın, çoban yıldızı gibi olsun dedim, gece karanlıkta yol göster insanlara küçük kızım. İnsanların buna ihtiyacı var.
Denemelerden Pasajlar