Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.37
Kamil Bey, Selim Paşa’nın oğludur. Vatansever Kamil Bey, Birinci Dünya Savaşı başladığında İspanya’dadır. İşlerinin bozulmasıyla Kamil ve Nermin vapurla İstanbul’a gelirler.
İstanbul'da Mili Mücadele yanlısı bir grup olan Nedime Hanım ve İhsan Bey bir tarafta, işgalcilere ve padişaha sempati besleyen Nermin'in halası ve ailesi iki zıt kutbu temsil etmektedir. Nermin'in halasının yanında daha fazla duramayacağını anlayan Kamil Bey ailesini alarak babasından kalan köşke taşınır ve okul arkadaşlarından İhsan'ın hapse girmesiyle onun çıkardığı Karadayı adındaki dergiyi Nedime Hanımla çıkarmaya ve milli mücadeleye daha da sempati duymaya başlar.
Ben kitabı elimden bırakmadan çok beğenerek okudum. İyi okumalar. Kitapla kalın.
Bir solukta okuduğum, çok akıcı ve sürükleyici bir hikaye Öbürküler. Muazzam keyif alarak okumuştum. Çok bilindik bir hikayenin beklenmeyen neticesi duygudan duyguya sürüklüyor sizi. Taşradan kente taşınan üç çocuklu Fevziye ve Fahrettin çiftinin garip göç hikayesi üzerinden, köyden şehre göç eden, yabancılaşan, şehir hayatında kaybolan insanları, öbürküleri, anlatıyor bize yazar.
.
.
Fahrettin Bey, bir tanıdıkları aracılığı ile ailesini alır, tası tarağı toplar, Niğde'den İstanbul'a taşınır. Uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra Arnavutköy'de bir köşke yerleşirler. Bir yandan şehir hayatına, bir yandan yeni işine alışmaya çalışır Fahrettin Bey. İlk kez şehir hayatı yaşamaya başlayan ailenin etrafında ve hatta oturdukları köşkte esrarengiz olaylar olmaya başlar. Durum gittikçe garipleşir. Aile diken üstünde, korkuyla günleri birbirine eklerken durum içinden çıkılmaz hale gelir.
Bu ailenin akıbetini ve karşılaştıkları esrarengiz olayların aslında hiç de öyle olmadığını, şehirde heba olan insanlardan sadece birinin tuhaf hikayesini okumanızı tavsiye ederim. Keyifle okuyunuz.
Esir Şehrin İnsanları çok gerçekçi bir kitaptı. Düşünsenize ülke işgal ediliyor, Allah korusun, ne yapacaksınız? Hayatında cephe görmemiş Avrupa'da yaşamını geçirmiş bir paşa çocuğunun Don Kişot'u Türkçeye çevireyim bari, vatana millete hayırlı olayım demesini ne kadar absürt görünse de anlayabildim. Aydınların kendi milletine yabancılaşması, saçma sapan bir şeye dönüşmeleri oldukça üzücü fakat hiç de nadir değil.
Kitap Kamil Bey'in Bağlarbaşı'nda miras kalan eski köşke taşınmasıyla başlıyor. Bu kitaba başlamadan birkaç gün önce ben de tam Üsküdar Bağlarbaşı'ndaydım, güzel bir tesadüf.
Kamil Bey parasızlık çekiyor, ekonomi çökmüş tabii, yakın durumda olduğumuz için maalesef hayal etmek zor olmadı. Atmosferi yaşadım.
Kitap genel olarak kolay okunan ve keyifli bir kitaptı. Bazı kısımlar karikatürvari idi. Kemal Tahir'in zihninde dönüp duran düşünceleri kağıda döktüğünü ve bunu müthiş bir gözlem yaparak, beceriyle oluşturduğu karakterler aracılığıyla yaptığını düşünüyorum.
İstanbul'da doğup büyümüş herkes okumalı desem abartmış olmam sanıyorum. Kişinin kendiyle bağdaştıracak çok şeyi olacaktır. Kurtuluş Savaşı'na İstanbul'dan bir bakış sunuyor kitap. Adeta film gibi.
9/10 puan verdi
·
Liked
Dün D&R a uğrayınca kitap almadan duramadimMahir Ünal Eriş edebiyat dünyasında sevdiğim yazarlardan birisidir.Sariyaz,Karayarisi öykü kitapları ve Gaip romanından sonra müptelası oldum.Dun satın aldığım Öbürkuler kitabını da bir solukta okudum.Konuya gelirsek;
Ülkenin çok partili yılları... Niğde 'de yaşayan Fahrettin Bey ve ailesi milletvekili seçilen bir yakınının yardımıyla İstanbul ' a göç ederler.Uzun ve meşakkatli yolculuğun ardından Arnavutköy ' de bir köşke yerleşirler.İlk defa büyük şehir gören ailenin bireyleri burada kaybolup giderken, ayrıca köşkün kuytularinda vuku bulan tuhaf Öbürkuler ortaya çıkınca işler iyice karışır.
Taşradan büyükşehire göç eden öbürkulerin hüzünlü hikayesi anlatılıyor.
Dolunay Kadınları birbiriyle bir şekilde bağı bulunan birkaç insanın aşkı bulamayışlarının ve Ortadoğu coğrafyasında öyle ya da böyle akıp giden hayatlarının hikâyesi. Kitaba kime aşık olduğunu bilmediğimiz Meyye'nin bir gün beni sever umuduyla bekleyen Abdullah ile evlenmesiyle başlıyoruz. Ve maalesef bu bekleyiş onca yıla ve üç çocuğa
100 yıl sonra sadeleştirilmiş ve günümüz Türkçesine aktarılmış olan
Kırmızı Köşk'ün Esrarı, Cumhuriyet döneminde yazılmış polisiye bir romandır. Ancak bazı kaynaklarda "Osmanlı Polisiyeleri" arasında geçer. Bunun nedeni ise yazı devrimine yetişememiş ve eski yazıyla basılmış olmasındandır. Konusu ise oldukça ilginçtir. Nitekim
Arap Edebiyatı'ndan Umman' lı yazar Jokha Alharthi 'nin "Dolunay Kadınları" kitabı Booker Uluslararası Ödülü' nü kazanan ilk Arapça roman.
Aklı da, kalbi de ele geçiren bir kitap.
Meyye...
Esma...
Havle...
Dolunay Kadınları ; Umman'ın bir köyünde yaşayan üç kızkardeş ve onların hikâyeleri ile birlikte Umman