10/10 puan verdi
CAN CANA
Doğan Hocamın bir lafı vardı "can cana" diye hep hatırımda. İnsan insana iletişimden kasıt can cana olmak kitap tam olarak insan olmayı, empati kurmayı, anlamayı, dinlemeyi, içindeki çocuğu görmeyi, değer vermeyi, ben değil biz bilinci ile hareket etmeyi çocukluktan gençliğe yaşlılık dönemine kadar her insanın okuması gereken bir eser.
İnsan İnsana
İnsan İnsanaDoğan Cüceloğlu · Kronik Kitap · 20236.9k okunma
Saray duvarlarını İtalyan saraylan gibi freskolarla bezediğini ve portresini yapması için Venedik'ten getirttiği Gentile Bellini'ye iltifatlar yağdırdı­ğını biliyoruz. Berlinghieri, Geogrqfia'sını, Roberto Valturio da De re militari adlı önemli yapıtını Fatih'e sunmayı arzu etmişlerdi. Giovanni-Maria Filelfo Amyris adlı kasidesinde Fatih'i övmüştür. Bütün bunlar, bazılannın onu bir Rönesans hüküm­darı olarak görmesine neden olmuştur; oysa bu gerçekten uzak bir görüştür. Fa­tih'in Hıristiyan dünyaya ilgisinin tek sebebi, Roma ve İtalya fatihi ve yöneticisi ol­ma isteğidir. Fatih, kültür bakımından tam bir Müslümandı; Hocazade'ye derin bir hayranlık duyar, şeyhi Akşemseddin'in gaibi keşfettiğine inanırdı. Döneminde sanat­ta Avrupa stiline hayranlık duyulması ve tatbiki ilimlerden birkaç yüzeysel alıntı ya­pılması gibi özellikler bir yana, gerçekte yeni bir kültür yönelişi ortaya çıkmamıştır.
Sayfa 208 - PdfKitabı okudu
Reklam
Onun romanlarına karanlık bir odaya girer gibi girer insan. Sadece siluetler görür, belli belirsiz sesler duyar, bunların kime ait olduklarını tam olarak anlamaksızın. Ancak yavaş yavaş alışır ve keskinleşir göz: Rembrandt resimleri gibi derin bir alacakaranlıktan çıkan ince, ruhsal bir akışkan insanların içini aydınlatmaya başlar. Ancak tutkuya kapıldıklarını tam olarak ışığa çıkarlar, insanlar Dostoyevski'de görünür olabilmek için önce kor gibi yanmalı, ses çıkarabilmek için sinirleri kopacak kadar gerilmiş olmalıdır ...
Sayfa 151Kitabı okudu
“Geri gel! Geri gel!” diye bağırdılar. “Seni Mordor’a götüreceğiz! “ “Geri gidin!” diye fısıldadı Frodo. “Yüzük! Yüzük!” diye bağırdılar zehirli sesleriyle; liderleri derhal atım suya sürdü, diğerlerinden ikisi de hemen peşinden nehre girdiler. “Elbereth ve Güzel Luthien adına,” dedi Frodo son bir gayretle kılıcım kaldırarak, “ne beni ne de
Aşık olmayı becerememiş bütün kadınlar gibi, o da bir şey isterdi ama ne istediğini tam olarak bilmezdi. Daha doğrusu, ona her şeyi istiyormuş gibi gelirdi ama aslında hiçbir şey istemezdi.
Her Yürek Sevgi Arar
İnsan hüznünü, kederini, sevincini ve heyecanını paylaşmaya meyyal olarak yaratılmıştır. Karşısından her zaman ilgi, sevgi, saygı, destek, onay, yardım bekler. Kalbin bu ihtiyacı karşılanmayınca kişi sığlaşır, agresifleşir ve yalnızlaşır. Bu sebeple insan ekmekten, sudan çok sevgiye ve alâkaya muhtaçtır. İnsan, bir refîkaya veya bir refîke muhtaçtır ki aralarında hayatlarına lazım olan şeyleri muavenet suretiyle karşılayabilsinler. O muhabbetin sırrıyla birbirlerinin sıkıntısını giderebilsinler. Gamlı ve kederli zamanlarını, ferah ve sürûra tebdil edebilsinler. Çünkü bu dünyada insanların tam ünsiyeti, ancak refîkasıyla olur. İnsan kalbine karşı bir kalbin denkliğiyle hayat bulur.
Sayfa 32 - Hayat yayınları, Nurdan DamlaKitabı okuyor
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Osman
“Konuşurken abisinin kendini astığını söyledi. Balkondaki çamaşır ipini sökmüş , kalorifer borusuna bağlamış , kendini asmış. Neden diye sormayacak mısınız dedi. Neden sorayım ki , biliyorum. Dağlarca ‘Korkuyorum yaşamaktan ki çok güzel’ derken yanılmış. Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.”Modern klasik , Türk yazar , kaliteli , dili akıcı bir kitap okuyayım diyorsanız bu üçleme tam size göre. Bu üçleme neden herkes anne baba olmamalı onu kanıtlıyor. Şebnem ve Osman’ ın hikayesi yürek burkucu.İkisi de ailelerinden bir gram sevgi görmeden , yardım almadan büyüdüler. Bencil ailelerinin kendi ihtirasları uğruna kurban edildiler. Terk edildiler , yapayanlız bırakıldılar. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler onlar hep sevgiye ve yardıma muhtaç iki çocuk olarak kaldılar. Hiçbir zaman gerçek bir yetişkin olamadılar. Hiçbir zaman sevgi nedir bilemediler. Roman o kadar gerçek ki… O kadar toplumumuzdan , o kadar biz ki… Sevgiden mahrum kalarak büyüyen çocukların -sevgisiz çocukların- nasıl büyük kötülükler yaparak hem kendilerine hem başkalarına nasıl zarar verebileceğini çok gerçekçi bir şekilde anlatmış. Belki bu kişilerin adları farklı ama hikayeleri hep aynı. Aynur’la Efe , Nisan’la Selim… Bu hikaye sadece onların değil. Senin , benim , hepimizin hikayesi. Umarım sevgisiz çocuklar zor da olsa doğru yolu bulabilirler. İçlerindeki sevginin açığa çıkmasına izin verirler. Umarım bir gün sevgisiz çocukların sayısı azalır , sevgi nedir bilen yetişkinlerin sayısı artar.
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,836 okunma
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.