aşık olmak, aslında insanın kendini bir başkasıyla tanımlama halidir. o denge bozulursa iki taraf da bu aşkın içinde kendini yalnız hisseder. hatta gün gelip aşkın büyüsü kaybolduğunda birbirine yabancı iki insan kalır ortada.
Kendi tanımlama sistemini aşabilmek zihinsel ve duygusal olgunluk ister.
Reklam
Nasıl bir sigaranın ya da alkolün zararlı olduğunu bile bile vazgeçemez, bağımlı hale gelirse bazı insanlar, aileler, şirketler, toplumlar da onlara zarar veren tanımlama sistemlerine bağımlılık geliştirmişlerdir, bırakamazlar.
«Ne kadar mucizevî, ne kadar mistik! Odun taşıyorum, su getiriyorum» Zen'in doruk noktasını, günlük hayatın doğallığını ve spontaneliğini yaşamak oluşturmaktadır. Po-Chang'a, Zen'i tanımlama görevi verildiğinde: «Aç olduğunda yemeğin, yorgun olduğunda uykun» demiştir. Bu basit ve açık gibi görünmesine rağmen (ki Zen'de bu tür durumlara sıkça rastlarız), aslında çok zor ve gizemli bir açıklamadır. Orijinal yapımızın doğallığını yeniden elde edebilmemiz için, çok uzun ve yorucu bir eğitimden geçmemiz ve bunda da büyük bir spiritüel başarı sağlamamız gerekir. Çok ünlü bir Zen açıklaması bu konuda şunu der: «Zen'e başlamadan önce, dağlar dağ ve ırmaklar da ırmaktır. Zen'i uygularken dağlar artık dağ ve ırmaklar da ırmak olmaktan çıkarlar. Ancak insan bir kez aydınlandı mı, dağlar yine dağ ve ırmaklar da yine ırmak olacaktır.» Zen öğretisinin, günlük doğallığı ve spontaneliği bu denli önemsemesi hiç kuşkusuz Taoist öğelere işaret etmektedir. Ancak bu vurgulamanın temeli kesinlikle Buddhist karakterlidir ve bizim doğal yaradılışımızın mükemmelliğine olan inancın bir ifadesidir. Yani aydınlanma sürecinin gerçekleşmesi aslında yaratıldığımız andaki durumumuza geri dönmekten başka bir şey değildir. Zen öğretmeni Po-Chang, Buddha doğasının nasıl bulunabileceği ile ilgili bir soruya: «Bu aslında bir öküzün üstünde oturup da, o öküzü aramaya benzer» şeklinde cevap vermiştir.
Sorumluluk çok öllemli azizim
Kendimize ya da diğerlerine, “Bu ilişkide şunu yaptığımı görüyorum ve şimdi bunu değiştirmeye çalışacağım,” diyebilmek ise saygın ve güçlü bir konum üstlenmek demektir. Sorumlulugu böylesine üstlenmek, diğer kişiyi oltanın ucundan kurtarmaz. Tam tersine, “ayrılığımızı” gündeme getirir ve diğerlerini, kendi benliğimizle, kendi yaşamımızı tanımlama sorumluluğunun tek başına bize düştüğü gerçeğiyle yüzleşmeye zorlar.Aynı zamanda, diğerinin de bunu yapmasına izin verir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Sorumluluk çok öllemli azizim
Kendimize ya da diğerlerine, “Bu ilişkide şunu yaptığımı görüyorum ve şimdi bunu değiştirmeye çalışacağım,” diyebilmek ise saygın ve güçlü bir konum üstlenmek demektir. Sorumlulugu böylesine üstlenmek, diğer kişiyi oltanın ucundan kurtarmaz. Tam tersine, “ayrılığımızı” gündeme getirir ve diğerlerini, kendi benliğimizle, kendi yaşamımızı tanımlama sorumluluğunun tek başına bize düştüğü gerçeğiyle yüzleşmeye zorlar.Aynı zamanda, diğerinin de bunu yapmasına izin verir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.