MİHRAKSIZ TÜMEVARIM ve GÖNÜLLÜ KÖLELİK...
- "Çelişkili gibi dursa da, esası itibariyle aynı fenomenin tamamlayıcı unsurları olmaktan ibaret liberalizm, sosyalizm birlikteliğinin ferdi özgürleştirme adına siyasî, içtimaî, ve ahlâkî düzeni akla, bilime ve mihraksız tüme varım etrafında şekillenen bir tartışma zeminine dayandırma girişimi; tek kural olarak her türlü eleştiriye açık bireysel inanç ve tek cezalandırıcı olarak ceza yasalarının kabulünü esas alan, hakikati dinin dışında arayan anlayışın kaynakları kurudu ve insanı tanrıya bağlayan bağlardan koparan iktidar anlayışını geçerli tek özgürlük olarak algılayan matematikçi akıl duvara dayandı. Sivil toplum, bireysel haklar ve özgürlükler, özel alan, kamusal alan gibi, tabiî konumlarının ötesinde hiçbir zaman sahip olmadıkları bir muhtevaya büründürülen, esas gayesi itibariyle toplumun cehaletini düzenleme ve onu fiziki bir güç konumuna yükseltmekten ibaret kavramlar ve bu bağlamda demokrasinin sorunlu geleceğini yeniden tanımlama saikiyle fert ve toplum üzerine tutulan ışık değiştikçe, maddî-manevî tüm farklılıkları içinde toplumu bir arada tutan tılsım da bozuldu. Demokratik siyasetin konusu ve hedefleri doğrultusunda, kendi başıboş istek ve amaçlarının hükmü altına sokulan; “gönüllü köleliği” benimseyen fert, problemleriyle baş başa ve yapayalnız kaldı. (Mevlüt Koç, -Öngörülemezlik-Tümlenemezlik- Aylık Dergisi 98. Sayı, Eylül 2012'den iktibas barandergisi.net, Yayınlama tarihi: 15.04.2024)
Fakat insanoğlu aptal değilse bile korkunç derecede nankördür. Nankörlerin en nankörüdür. Eşsiz bir nankör! Hatta insanoğlu için en iyi tanımlama da şöyle olmalıdır: iki ayaklı minnet bilmez bir yaratık.
Reklam
TRANSHÜMANİZM ve CYBORGLAR...
Konuya dair daha önce yapılmış bir röportajda İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gökhan Şener, transhümanizm kavramının 1950'li yıllarda kullanılmaya başlandığını, bir akım olarak transhümanizmin de 1980'lerden sonra ortaya çıktığını söyledi. İki kelimenin birleşiminden meydana gelen transhümanizmi anlamak için hümanizmin ne
…müthiş bir tanımlama..
"Beni yoracak tek bir insan istemiyorum artık hayatımda. Uzaktan daha iyisiniz, uzak durun."
Muhafazakârlık söylemi AK Parti ile birlikte politik olarak ABD’den ithal edildi. Türk siyasetinde AK Parti’yi dindarlıktan ayırmak için icat edilmiş yapay bir adlandırmadır ‘muhafazakârlık’. Osman Kavala'nın sahibi olduğu İletişim Yayınları’nın “Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce: Muhafazakarlık” başlıklı 5. cildine ve özellikle o cildin ilk yayımlanma tarihine bakınız. O dönemdeki benzerleri gibi tamamen ısmarlama bir kitaptır. AK Parti'nin Türk siyasetinde işgal edeceği ideolojik pozisyonu 2000'lerin başında özellikle “muhafazakârlık” diye adlandırdılar. Yoktu böyle bir şey. Ah şu entelijansiyamızın zavallılığı! Oysa bir siyasal tanımlama olarak muhafazakârlık, İslamcılığın AK Partilileştirilmesi sürecinde icat edilmiş bir sözcüktü, tarihi çeyrek yüzyılı geçmez. Bizim halkımız muhafazakâr bir halktır. Bu da döner gelir çağdaşlaşma sorununa yaslanır.
Muhafazakârlık, Türkiye dindarlığının merkeze taşınması amacıyla 2000’lerin başında kullanılan bir kavramsal aparattır. Bir siyasal tanımlama olarak muhafazakârlık, İslamcılığın AK Partilileştirilmesi sürecinde icat edilmiş bir sözcüktü, tarihi çeyrek yüzyılı geçmez. Muhafazakâr dediler, İslamcı dememek için.
Dücane Cündioğlu
Dücane Cündioğlu
Reklam
498 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.