Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne acıdır ki Allah , Yehova , Tanrı ona ne ad verdiğiniz önemli değil günümüzde yaşamıyordu , çünkü yaşıyor olsaydı bizler hâlâ cennette olurduk.O ise , ön kararlar , son kararlar , yargıtay , danıştay , içtihat müdafaa , tashih karar derken ,gırtlağına kadar hukukla boğuşuyor olurdu Âdem ile Havva ' yı cennetten kovuşunu haklı göstermek için . Ne de olsa yasalarda yazılı olmayan keyfî bir kuralı çiğnemişti onlar : İyi ile Kötü ' yü ayırt eden Bilgi Ağacı'nın meyvesini yemeyeceksin. Peki bu meyvenin tadılmasını istemiyordu da neden söz konusu ağacı meyvenin cennetin duvarları dışında bırakacağına tam ortasına dikmişti ? Mari , bir avukat olarak o çifti savunacak olsa hiç kuşkusuz Tanrı'yı idari ihmalle suçlardı ; çünkü ağacın yanlış yere diktiği yetmiyormuş gibi , çevresine uyarı levhaları ve bariyerler koymamış , en basit güvenlik önlemleri bile almamış , böylece herkesi tehlikeyle karşı karşıya bırakmıştı . Mari , Tanrı'yı suça teşvikle de suçlayabilirdi , çünkü ağacın nerede olduğunu Âdem ile Havva' ya göstermişti. Bu konuda bir şey söylememis olsaydı , bu dünyada insanlar kuşaklar boyu mutluluk içinde yaşayacaklar , yasak meyveye el uzatmak kimsenin aklına gelmeyecekti , benzer ağaçlarla dolu bir ormanda bulunduğunda kimse onun özel değerini bilmeyecekti . Oysa Tanrı çok farklı bir yol izlemiş , keyfî bir kural koymuş , sonra insanoğlunu bu kuralı çiğnemeye ikna edecek bir yol bulmuştu .
Sayfa 114 - CanKitabı okudu
708 syf.
10/10 puan verdi
Söyle tanrıça, Alerikoğlu Hasci’nin yalnızlığını söyle. Kendi başına kendi getirdi böyle bir uğurlu günü. Huzur’un gelip de içine dolmasına sebep, diğer tüm ölümlülerin arasında, gözüne çarpması ölümsüzlerin, bu yalnızlığının sonucuydu. Zeus’un evinde oturmaktaydı hep var olan tanrılar, sessiz sedasız, yüzyıllar geçmiş yapamamışlardı ağız tadıyla
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma
Reklam
Öyle görünüyor ki her şey onların değil, her şeye dokunamıyorlar, Bilgi Ağacı denen öldürücü, yok edici Ağaç da var orada, onun meyvesini yemeleri yasak. İlim, irfan mı yasak? Yoksa cinsel ilişki mi? Kuşkulu, mantıksız bu. Tanrı onlardan neden kıskansın bunu? Bunu bilmek günah olabilir mi? Ölüm olabilir mi? Onlar cahil mi kalacaklar yani? Onların mutluluğu Bu mu olacak? İtaat etmeleri ve imanlarını kanıtlamaları mı sadece? O güzel temelin üstünde onların harabeleri olacak demek! Ben onları daha çok şey bilmeleri ve kıskançlık ifade Eden emirleri dinlememeleri için kışkırtacağım, bunlar onları Alçakta tutmak için verilmiş emirler, çünkü bilgi onları yüceltir, Tanrılar düzeyine çıkarır.
Adem ile Havva'yı, Bilgi Ağacı'nın meyvesini yedikleri için "Tanrı gibi olacakları" korkusuyla kıskançlığa kapılarak cennetten kovdu ve o zavallı yaratıklara adil ve merhametli davranamadı; üstelik suçsuzluklarına rağmen onlara zulmetmekten kendini alamıyor
MÜKEMMEL! KİTABIN SONUNA YAKIŞIR BİR HİKAYE, İNANILMAZ
"...bilincin insanın doğal zarafetini bozduğunu gayet iyi bildiğimi söyledim." ... "Görülüyor ki, organik âlemde iç düşünce zayıflayıp karanlığa gömüldükçe, zarafet öne çıkıyor ve güçlenerek parlaklık kazanıyor. - Tıpkı iki doğrunun kesiştikleri noktayı geçerek sonsuzluğu kat ettikten sonra, noktanın öbür tarafında birdenbire tekrar kavuşması gibi ya da bir içbükey aynadaki görüntünün sonsuzluğa kadar uzandıktan sonra, birdenbire tekrar önümüze gelmesi gibi, aynı şekilde bilgi de sonsuzluğu aştığında, zarafet geri dönecektir. O durumda zarafet en saf haliyle, ya hiç bilinci olmayan ya da sonsuz bilinç sahibi olan bir insan biçiminde görünecektir. Yani ya kuklada ya da Tanrı'da." "Öyleyse, masumiyet durumuna geri dönmek için tekrar Bilgi Ağacı'nın meyvesinden mi yemeliyiz?" "Hiç şüphesiz!" diye karşılık verdi Bay C. "Bu da dünya tarihinin son bölümü olacaktır.
Sayfa 212 - "Kukla Tiyatrosu Üzerine" HikayesindenKitabı okudu
Mari'ye sorarsamız bu zorluğun kaynağı karmaşa, kaos, anarşi falan değil, aşırıya kaçan düzenlilikti. Topluma durmadan yeni kurallar şırıngalanıyor, kurallara karşıt yasalar çıkarılıyor, yasalara karşıt yeni kurallar getiriliyordu. Herkesin yaşamını baskı altına alan görünmez düzenlemelerin bir adım bile dışına çıkmaya korkuyordu halk.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
O zaman da tanrı kadını yaratır. Ve sahiden de, işte, artık can sıkıntısının sonu gelmiştir,—ama başka şeylerin sonuyla birlikte! Kadın, tanrının ikinci hatasıdır. —«Kadın, özü bakımından, yılandır; Heva'dır»— bunu her rahip bilir; «dünyadaki bütün belalar kadından gelir» —bunu da bilir her rahip. «Demek ki, bilim de ondan gelir»... İlkin kadından öğrenir insan, Bilgi Ağacı'nın meyvesinin tadını. —Ne olmuştur? Yaşlı tanrıyı bir cehennem korkusu sarar. İnsanın kendisi onun en büyük hatası olmuştur; kendine bir rakip yaratmıştır; bilim, tanrısallaştırır, —insan bilimsel hale gelince, rahiplerin ve tanrıların sonu gelir!
192 syf.
·
Puan vermedi
Parodi Hakkında İncelemeler
ASLAN NAZ Köy meydanını azıcık geçince, mıhtar emminin kahvesinin ilerisinde kara Fatma teyzelerin tarlasının ucunda bir ülke var.Yitik Beyinler Ülkesi. Bu ülkeyi yıllardır gocuklu celepler, şeyini şey ettiğim fakültesinden mezun ilim insanları ile birlikte paralel ve üçgenle şekli benzerliği olmayan birlikte hamam çalıştıran imamlar
Parodi
ParodiEmre Karadağ · Sone Yayınları · 20169 okunma
257 öğeden 241 ile 255 arasındakiler gösteriliyor.