Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Quilbook

Beklenmedik bir felaket anında, bu felaketin dışında kalan insanlarda hep görülen, dile getirdikleri en içten acıma, acıları paylaşma duygularına rağmen, hiç kimsenin, en yakınlarımızın bile, kapılmaktan kendilerini alamadıkları tuhaf bir sevinç duygusu içindeydiler.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Bazen sadece yalnız kalmaktan korktuğumuz için bir işe girişmekten kaçınırız. Etrafımızı saran kabile içinde kendimizi rahat hissederiz. Ormanlık alanda tek başına kalma fikri üzerimizde gerginliğe neden olur.
Bu istek veya eylemin ruhumuzun gelişimi için önemi ne kadar büyükse, bunu gerçekleştirmeye çalışırken karşılaşacağımız Direncin şiddeti de o kadar fazla olacaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hicligimiz korkutucu hale geldiğinde evimize sığınırız. Orada hicligimizle barışıp ondan ne yaratacağımızı bulup, bu yeni buluşun verdiği canlilikla hayatlarımıza devam edebiliriz.
Bağımlılıklarımız birer hastalık değildir. Hayatımızı ezbere yaşamanın varabileceği son noktalardır.
Reklam
Eğer kadınlar erkeklerin kendilerini tanımalarını, ama gerçekten tanımalarını istiyorlarsa, onlara derin bilgeliklerinin bir bölümünü öğretmeleri gerekir. Bazı kadınlar yorulduklarım, bu konuda zaten çok fazla şey yaptıklarım söylerler. Naçizane fikrim şudur: Demek ki, öğrenmeye aldırmayan bir erkeğe ders vermeye çabalıyorlar. Çoğu erkek bilmek ister, Öğrenmek ister.
Ancak, genç eş kendini aptal durumuna düşürmüştür. Başlangıçta Mavisakal’dan korkuyordu. İhtiyatlıydı. Bununla birlikte, orman gezisinden bir parça hoşlanması, sezgisini dinlememesine neden olur. Hemen her kadın bu deneyimi en azından bir kez yaşamıştır. Sonuçta Mavisakal’ın tehlikeli değil, yalnızca kendine özgü ve ilginç biri olduğuna kendini İnandırır. Ah, ne kadar aptalca! Şu küçük ve yaşlı mavi sakalcığı ne akla hizmet bu kadar itici buluyorum ki? Kızın vahşi doğası durumun farkına varmıştır ve mavi sakallı adamın ölümcül olduğunu bilir, ama safdil psişe bu içsel bilgiyi yadsımaktadır.
Mavisakal kurnaz bir izsürücü gibi en küçük kızın kendisiyle ilgilendiğini, yani kurban olmaya gönüllü olduğunu hisseder. Ona evlenme teklif eder ve kız da gençliğinin verdiği coşkulu bir anda (çoğu zaman aptallık, haz, mutluluk ve cinsel ilginin bir bileşimidir) evet der. Hangi kadın bilmez bu senaryoyu?
Sen şunu demek istedin sanırım: Irmak aynı zamanda her yerdedir, kaynadığı yerde, döküldüğü yerde, çağlayanda, kayıkta, akıntı yerinde, denizde, dağda, aynı zamanda her yerde ve onun için yalnızca şu an vardır, geçmişin gölgesi diye bir şey bilmez ırmak, geleceğin gölgesi diye bir şey de bilmez.
Sayfa 107Kitabı okudu
Schiller'in temiz yürekli, iyi insanları da böyledir: Son dakikaya dek insanı hep tavus kuşu tüyleriyle süslerler, kötülüğü akıllarına bile getirmezler; madalyonun öbür yüzünü önceden sezinleseler bile, söylemeleri gereken gerçek sözleri önceden hiçbir şekilde ağızlarından kaçırmak istemezler; bunu düşünmek bile onları incitir; tavus tüyleriyle süsledikleri kişi gelip de kendilerini burunlarından yakalayana dek, ellerini yüzleriyle örtüp gerçeği görmek istemezler.
Reklam
“Anladığım kadarıyla günah işlemişsin,ama cezan çok ağır olmuş.Seni insanlıktan çıkarmışlar.Artık seçme şansın yok Toplumun onaylamadığı eylemlerin dışına çıkamıyorsun,sadece iyilik yapabilen küçük bir makinesin.Ayrıca şu marjinal koşullanmalar meselesinin...içyüzünü açıkça görüyorum .Müzik ve cinsellik,edebiyat ve sanat ,artık bütün bunlar haz değil acı veriyordur herhalde”
Sayfa 136Kitabı okudu
"Ölçüsüz şiddete ve bütün o bok püsüre aldırmıyorum.Onlara katlanabilirim.Ama o müziği kullanmanız haksızlık.Muhteşem Ludwig Van'ı ve G.F.Handel'i ve diğerlerini dinleyince hastalanmam haksızlık.Bütün bunlar,hepinizin kötü kalpli piç kuruları olduğunuzu österiyor ve sizi asla bağışlamaycağım ibneler"
Sayfa 102Kitabı okudu
Sonra acılarımın ve kusma isteğimin arasında,o cızırdayarak gürleyen müziğin kimin olduğunu farkettim,Ludwig Van'ındı,Beşinci Senfoni'nin son bölümüydü ve bunufark edince,manyak gibi ciyakladım."Durun sizi aşağılık iğrenç ibneler.Günah bu, evet,pis bağışlanmaz bir günah sizi piç kuruları!" Hemen durmadılar çünkü daha bir iki dakika vardı...İnsanlar marizleniyorlardı ve kan içindeydiler,sonra yine idam mangaları gösterildi,sonra da bildiğimiz Nazi bayrağıyla SON yazısı çıktı.(...) -Günahtan kastın nedir ha? -o dedim çok hasta bir şekilde Ludwig'i öyle kullanmak.Onun kimseye zararı dokunmadı Beethoven müzik yaptı o kadar.(...) Müzik dedi Doktor Brodsky düşünceli filan bir edayla. "Müzik seviyorsun demek.Ben şahsen hiç anlamam .Tek bildiğim faydalı bir duygu yükseltici olduğu.Vay vay vay bu konuda fikrin nedir Branom?" "Elden bir şey gelmez" dedi Doktor Branom . "Hapisteki şairin dediği gibi ,her insan sevdiği şeyi öldürür.Ceza öğresi budur belki de.."
Sayfa 100Kitabı okudu
Sıcak nemli yatağımda yatarken bütün bu sorunlar önemini kaybediyordu.Tanrı gerçekten var mı,yoksa kutsal imtiyazlarının korunmasını gözeten bu yeryüzü güçlüleri tarafından,vatandaşlarını daha da rahat sömürebilmek için,kendi tasarılarına göre mi yaratılmıştır ;yeryüzünün gökyüzüne bir yansıması mıdır;bu gibi şeyleri artık umursamıyor,ben yalnızca sabaha çıkığ çıkmayacağımı bilmek istiyordum