Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
İslam
Tarihin bize gösterdiği zahir bir gerçeklik var: Müslüman halkların hayallerini tetikleyebilecek, gerekli ölçüdeki di- siplini tahsis edebilecek ve Müslümanlara ilham ve enerji verebilecek yegâne düşünce İslam'dır. İslam'a yabancı olan hiçbir ideal ne kültür ne de devlet sahasında asla kayda de- ğer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına bakılırsa, Müslü- man halkların tarihinde büyük ve bahsetmeye layık ne varsa tamamı İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 21
Reklam
372 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
Ayşe Kulin'un kaleminden çıkan bu roman, Osmanlı İmparatorluğu'nun son sağlık bakanı Fazıl Reşat Paşa'nın kızı Selva ile Musevi genç Rafael'in yasaklı aşkını ve savaşın kargaşasında yaşanan dramı ustalıkla işliyor. Ailelerinin karşı çıkmasının ardından dışlanan çift, Nazi Almanyası'nın gölgesinde umutsuzca sığınacak bir liman ararlar. Fransa'ya kaçsalar da, savaşın patlak vermesiyle, yeni bir tehditle yüzleşirler: Hitler'in karanlık çemberi. Nazi zulmünden kaçarken, Türkiye'nin diplomatik ustalığıyla dolu ince bir çizgide dengeleme çabalarına tanıklık ederiz. Roman, İstanbul'dan Marsilya'ya, Ankara'dan Kahire'ye kadar uzanan bir yolculukta, Selva ve Rafael'in mücadelesini ve Türk diplomatların cesur eylemlerini gözler önüne seriyor. Yazar, sadece aşkın gücünü değil, aynı zamanda insanlığın en karanlık zamanlarında bile umudu ve iyiliği nasıl yeşertebileceğini de anlatıyor. Kitap, savaşın acı gerçeklerine cesurca yüzleşirken, insanın içindeki direnişi ve sevginin gücünü kutluyor. Ayşe Kulin, tarihin unutulmaz anlarını, insanın kalbindeki en derin duygularla harmanlayarak, okuyucularını etkileyici bir yolculuğa çıkarıyor.
Nefes Nefese
Nefes NefeseAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201311.7k okunma
144 syf.
·
Not rated
At üstündeki savaşçı: Çağrı Bey
Türkler, tarihleri boyunca pek çok devlet kurmuştur. Hiç şüphesiz kurulan bu devletler her defasında mümtaz bir şahsiyeti de tarihin sayfalarına kazımıştır. Bu mümtaz şahsiyetlerden biri de Çağrı Bey’dir. Genellikle Tuğrul Bey’in gölgesinde kalan Çağrı Bey, aslına bakıldığında Büyük Selçuklular’ın kurucusu ve bir nevi “Gölge Sultanı”dır.Çağrı Bey’in devletin kurulmasına olan katkısı sadece askerî anlamda olmamış, fikrî anlamda da kendisini hissettirmiştir. Selçuklular, Çağrı Bey’in cesareti ve askerî taktikleri sayesinde dönemin önemli ordularından birine karşı durabilmiş, ardından da üstün gelmeyi başarmıştır. Dandanakan’dan önce yapılan mücadele ve hemen ardından savaşın kazanılması Çağrı Bey’in öngörüleri sayesinde mümkün olabilmiştir. Çağrı Bey, ayaklarının Horasan’dan kesilmesi halinde bir daha bu coğrafyada tutunmalarının da mümkün olamayacağını tahmin ettiğinden Gazneliler’in karşısına çıkarak savaşma konusunda ısrarcı olmuş, kazanılan zafer sayesinde de Büyük Selçuklular Devleti kurulabilmiştir. Selçuklu tarihi meraklılarının mutlaka okuması gereken bir eser daha.
Çağrı Bey
Çağrı BeyCihan Piyadeoğlu · Kronik Kitap · 2021159 okunma
464 syf.
1/10 puan verdi
Dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından olan İki Şehrin Hikâyesi, Paris ve Londra arasında gelişen olay kurgusuyla, tarihin en hareketli anlarından birinin, Fransız Devrimi’nin ekseni etrafında biçimlenir. Edebiyat dünyasının “Dickens’ın en büyük tarihî romanı”, yazarın kendisinin ise “yazdığım en iyi hikâye” diye tanımladıkları yapıt, Fransız Devrimi’nin Terör döneminde, Paris’in öfkeli, kana bulanmış sokaklarında, giyotinin gölgesinde yaşamak zorunda kalan bir grup insanın hayatına odaklanır. On sekiz yıl yattığı Bastille Hapishanesi’nden çıkan Doktor Manette’ le, İngiltere’ye gönderdiği kızının Londra’da sürdürdükleri yaşamları, yollarının tekrar Paris’e düşmesiyle iradeleri dışında bir seyir kazanır. Sürükleyici gerilimi, güçlü lirizmiyle devrimi, toplumsal mücadeleyi, zalimliği, yoksulluğu ve aşkı çağının nabzını da tutarak olanca ihtişamıyla anlatan İki Şehrin Hikâyesi, bu nitelikleriyle hem klasik edebiyatın zirvelerinden hem de tarihin en güçlü hikâyelerinden biridir.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358.7k okunma
Tarihin bize gösterdiği zahir bir gerçeklik vardır: Müslüman halkların hayallerini tetikleyebilecek, gerekli ölçüdeki disiplini tahsis edebilecek ve Müslümanlara ilham ve enerji verebilecek yegâne düşünce İslam'dır. İslam'a yabancı olan hiçbir ideal ne kültür ne devlet sahasında asla kayda değer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına vakılırsa, Müslüman halkların tarihinse büyük ve bahsetmeye layık ne varsa tamamı İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleştirilmiştir.
Reklam
Henüz namlularda tüten barut kokusu silinmemişken Fransız ile İngiliz’in elinde tuttuğu sömürgelerde anti kolonyal direnişçiler Kışı atlatan kardelenler gibi bir bir açıyor Ve Uzak asyada çekik gözlü Çifte Çelik verilmiş damascus kılıcı gibi dirençli devrimciler paris ve Londra sokaklarını sarsıyordu Büyük yıkım sonrası korkmadan
Yani tarih ve talih ... tarih ve talihin buluşması.
Tarih nedir? Konuşma ve düşünme yetisi olmayan hayvan­ların doldurulduğu bir ahır mı? Çiçek ve güllerin açıldığı bir in­sanlık bahçesi mi? Hangisi? Tarih ve insan ... Kim kimin hizme­tinde? İnsan mı tarihin, tarih mi insanın. Hangisi?
Kitleler sınıf ya da halk gibi eskiden kendilerine başvurulan bütünlere benzemezler. İçine çekildikleri sessizlik aracılığıyla artık tarihin de ilgi alanı dışına çıkmışlardır.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 23 days
Giovanni Ricci- Türk Beklentisi
"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir." Beklenti, gelecekte gerçekleşebilecek olumlu ya da öngörülen bir meseleye dair umutları temsil eder. Avrupa ve Hristiyan dünyasının Türk beklentisinin tarihteki seyri sayfalarca karalanması gereken bir konudur. Hristiyanların nazarında oluşan bir Türk
Türk Beklentisi
Türk BeklentisiGiovanni Ricci · Selenge Yayınları · 20232 okunma
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
‘ Gül resmi yapsa bülbül ona aşık olur, bulut resmezse yağmur yağar, deniz çizse balıklar yüzer, hatta bir güzeli tahayyül etse fırçası daha kağıda değmeden resim bitmiş olur.’ . ‘ Kısacık hayatımda şunu anladım ki, muktedirler, iktidarlarını korumak için her şeyi yaparlar.’ . ‘Ayasofya’nın avlusu Muradiye’nin İstanbul’daki devamıdır.’ ~ Çiçek Hanım’ın Rüyaları | Beşir Ayvazoğlu Çiçek Hanım’ın Rüyaları, tarihteki iktidar, saltanat ve kardeş katline dair sekiz hikaye anlatıyor. Hem geçmiş hem günümüz bu seyirde aktif halde. Aynı zamanda bazı paşaların da ruznamesinden metinler görüyoruz. Kitap, Çiçek Hanım’ın Cem Sultan hakkında anlattığı şeyleri roman haline getirmesi ve bunun neticesinde tanıştığı Sezai beyin de bu konuda araştırmaya başlaması ve elindeki bilgilerin gün yüzüne çıkmasını Bursa’daki Muradiye gölgesinde aktarıyor. Şehzade ölümleri, iktidar savaşları, sanat ile estetiğin saray koridorlarındaki yankısını, tarihin seyrini değiştirecek olayların öncesini ve sonrasını anlatan kitap, okunmaya değer. Tarihte olmuş bütün olayların içinde en çok üzüntüyle ve acıyla hatırlanan maalesef ki kardeş katlidir. Yeri gelir baba katleder oğlunu, yeri gelir kardeş kardeşi. Her ne kadar saltanat için olsa da bu olaylar, özünde insanın isteklerini ve hırslarını da göz önüne seriyor. Severek okudum. Tavsiye ederim. Kitapla kalın
Çiçek Hanımın Rüyaları
Çiçek Hanımın RüyalarıBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 010 okunma
Takriben Napolyon'un Mısır'ı işgalinden itibaren iyi bir şekilde öğrenilmiş modern tarihin, siyasi ve entelektüel açıdan içinde bulunduğumuz vakıayı anlamanın en önemli anahtarlarını bize vereceğine dair kuşkuya mahal yoktur. Zira geçen iki yüzyıl, bugün zifiri karanlık gölgesinde yaşadığımız ağaçların köklerini bize anlatmaktadır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Tarihin bize gösterdiği zahir bir gerçeklik var: Müslüman halkların hayallerini tetikleyebilecek, gerekli ölçüdeki disiplini tahsis edebilecek ve Müslümanlara ilham ve enerji verebilecek yegâne düşünce İslam'dır. İslam'a yabancı olan hiçbir ideal ne kültür ne de devlet sahasında asla kayda değer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına bakılırsa, Müslüman halkların tarihinde büyük ve bahsetmeye layık ne varsa tamamı İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleştirilmiştir.
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir? Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir. İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
Tarihin töreler gölgesinde Saklambaç oynayan kurşundur Ebelenmemek için en iyi yer ise uçurumun ucudur
Sayfa 81 - Do yayınlarıKitabı okudu
1,022 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.