Bilimler Akademisi Fizik Enstitüsü çalışanlarından biri, enstitünün
duvar gazetesinde çıkan bir yazıyı göndermişti bana:
Tarkovski'nin filmi Ayna, bütün Moskova'da olduğu gibi Bilimler
Akademisi Fizik Enstitüsü'nde de büyük ilgi topladı.
Filmin yönetmeniyle şahsen tanışma isteğini, ne yazık ki çok az
kişi gerçekleştirebildi (maalesef bu notu gönderen de bunu başaramadı).
Tarkovski'nin filmsel malzemeyle nasıl olup da felsefi açıdan bu
denli derin bir yapıt ortaya çıkarabildiğini kavramakta güçlük çekiyoruz.
Sinema seyircisi alışmıştır, gittiği filmde bir öykü, bir eylem, kahramanlar
ve genellikle bir 'mutlu son'la karşılaşmayı bekler. Tarkovski'nin
filmlerinde de bu tür unsurlar arıyor, sonra da hayal kırıklığı
içinde evine dönüyor, çünkü umduklarının hiçbirini bulamamıştır.