Bizi, birbirimizden ayıran gerçeği kavradım birden: Onun üzerine düşünebileceklerim ona erişmiyordu; romanlarda görülen ruhbilimden fazlası elimden gelmiyordu. Oysa onun yargısı beni bir kılıç gibi biçiyor ve var olma hakkımı bile sorguya çekiyordu. Doğruydu bu. Farkına varmıştım zaten; benim var olmaya hakkım yoktu. Rasgele ortaya çıkmıştım; bir taş, bir bitki, bir mikrop gibi var olup gidiyordum. Hayatım her bakımdan önemsiz mutluluklara yöneliyordu. Kimi zaman ne idüğü belirsiz işaretler gönderiyordu, kimi zaman da sonuçsuz bir vızıltıdan başka bir şey duyulmuyordu.
Reklam
Gün bitince, herkes gidince ve sarılmak için açtığın bütün kollar seni itince beni anımsa. Ayağına taş değmesin ama düş. Kaldırmak için uzanmayan her el benim.
Sularım toprağa sızıyor bak. Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş saklanıyor içimde. Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?
Yuva
Yan yana geldikçe daha uzak Birlikteyken daha kimsesiz Bir ağrı sızım sızım yeri bellisiz O da yalnız Ben de yalnız Acılar tütüyor bacamızdan Görünmeyen taş duvarlar örmüşüz Duvar olduk kendimize kendimiz Ne yana dönsek Kendimize çarparız
Sayfa 169 - Nesin YayıneviKitabı okudu
İmkansız °
Ne derler bilirsin; bütün mümkün olanlar sıralanıp bir kenara bırakıldıktan sonra, geriye ne kalır ? -İmkansız olan.
Reklam
"tepemde bir de çınar ağacı olursa, taş maş da istemez hani..."
Yalan, yaraladığı kadar iyileştirir de…
Ne zaman ki aklıma düşer, her yer gökkuşağı
Hiç eskimedi hatıran Hiç azalmadı özlemin Tek bir günüm yok ki anmadan Çocuksu hayallere dalmadan Yan sokaktaydı taş eviniz Bir pazar günü taşınıp gittiniz İlk elvedam, ilk gözyaşım İlk defa çaresiz kalakalmam (…)
Sayfa 221 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Sanki göğsünde kalp yerine bir taş parçası vardı, duyguları da ebedi olarak sönmüştü.
Sayfa 53 - Cem Yayınevi 1969 Baskısı Cilt 1Kitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.