Bir ateist olup olmadığım sorulduğunda, Zeus, Apollo, Amon Ra, Mithras, Baal, Thor, Wotan, Altın Buzağı ve Uçan Spagetti Canavarı'nı hesaba katarak, soruyu soran kişinin de bu tanrılara inanmadığı için bir ateist olduğuna dikkati çekmeyi eğlendirici bir taktik olarak görürüm. Benim inanmadığım tanrıların sayısı, soruyu soranın inanmadığı tanrıların sayısından sadece bir fazladır.
Sayfa 59 - Kuzey Yayınları - 15. Baskı
Benjamin Franklin:
Deniz fenerleri kiliselerden daha yararlıdır.
Sayfa 49 - Kuzey Yayınları - 15. Baskı
Sör James Madison:
Neredeyse onbeş yüzyıl boyunca, Hristiyanlık resmi kuruluş olarak denenmiştir. Verdiği meyveler neler olmuştur? Aşağı yukarı her yerde ruhban sınıfında kibir ve tembellik; halkta cehalet ve yaltakçılık; her ikisinde de batıl inançlılık, yobazlık ve zulüm.
Sayfa 49 - Kuzey Yayınları - 15. Baskı
Okur Takip Önerileri
Thomas Jefferson'un Peter Carr'a yazdığı bir mektuptan:
Tanrının varlığını bile cesurca sorgula; çünkü eğer bir Tanrı varsa, mantığa olan saygıyı gözü kapalı korkudan daha çok takdir edecektir.
Sayfa 49 - Kuzey Yayınları - 15. Baskı
Tektanrıcılık, sırası geldiğinde bir tanrı daha eksilterek ateizme dönüşmeye mahkumdur.
Sayfa 38 - Kuzey Yayınları - 15. Baskı
Bir kitap okudu
Babanın gizlediği şey, oğulda açığa çıkar; babanın açıklanmış sırrını buldum oğulda sık sık.
Sayfa 109 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Gerçek, güçlü bir yeldir Zerdüşt bütün düzlükler için ve şu öğüdü verir bütün düşmanlarına, bütün tükürenlere ve kusanlara: "Yele karşı tükürmekten sakınasınız!"
Sayfa 108 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Siz bana ılık geliyorsunuz: oysa soğuk akar her derin bilgi. Buz gibidir ruhun en iç pınarları: kızgın ellere ve eylem kişilerine serinliktir.
Sayfa 113 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Çünkü şöyle buyurur erdem: "İlle de uşak olman gerekiyorsa, senden en çok yararlanacak kişiyi bul!"
Efendinin ruhu ve erdemi, senin ona uşaklık etmenle gelişmeli: onun ruhu ve erdemiyle kendin de gelişmiş olursun böylece!"
Sayfa 112 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Dostlarım, dostunuza şöyle bir yergi yöneltmişler: "Zerdüşt'e bakın! Sanki biz hayvanmışız gibi dolaşmıyor mu aramızda?"
Ama şöyle dense daha iyi olur: "Gören kişi insanlar arasında, hayvanlar arasındaymış gibi dolaşır."
Sayfa 96 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Çokları pek genç ölürler, kimi de pek erken ölür. Şu öğreti yabancı geliyor daha: "Vaktinde öl!"
Vaktinde öl: bunu öğretir Zerdüşt.
Elbette hiçbir zaman vaktinde yaşamayan, nasıl vaktinde ölsün? Keşke hiç doğmasaydı! Bunu salık veririm gereksiz kişilere!
Sayfa 81 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Evlilik diye ben yaratıcılarından üstün olanı yaratma istemine derim iki kişinin. Böyle bir istemi isteyenlerin birbirine duyduğu saygıya derim evlilik.
Sayfa 79 - İz Yayıncılık - 3. Baskı
Bir ulusun iyi saydığı pek çok şeyi, başka bir ulus, utanç ve düşüklük sayıyordu: böyle gördüm ben. Burda kötü denen pek çok şeyin, erguvani şereflerle süslendiğini gördüm başka yerde.
Sayfa 68 - İz Yayıncılık - 3. Baskı