Polisiye okurlarının kesinlikle aradığı şeylerden birisidir okuduğunuz kurgunun sonuyla sizi şaşırtması. Ve büyük bir çoğunluğunda katilin hiç beklemediğiniz birisi olduğunu öğrendiğinizde yaşarsınız bunu. Bu kitapta ise sizi bambaşka bir konudan dolayı bir sürpriz bekliyor. Açıkçası bittiğinde, daha önce böyle bir son okumuş muydum diye baya bir düşündüm, kesinlikle beklenmedikti.
Karanlık, okuru hiç yormayan kurgulardan. Birkaç şüpheli ile birlikte yazarın akıcı anlatımıyla, hikayenin içine girerek sakin sakin ilerliyoruz. Yazar, hem okurun dikkatini kurguda tutmak, hem de hikayeyi hareketlendirmek için ana karakterin dışında iki farklı bakış açısından anlatımlar ekliyor. Kısa kısa bölümler halinde ana hikayenin arasına giriyor bu anlatımlar. Önce çocuğundan ayrılmak istemeyen bir kadının duyguları ve zorlu yaşantısına yer veriyor. İlerleyen sayfalarda ise çok iyi tanımadığı bir adamla dondurucu kar soğuğunda maceralı bir yolculuğa çıkan tedirgin bir kadının yaşadıklarına tanık oluyoruz kısaca. Ve kitabın ortalarında o annenin kim olduğunu, sonlarında ise Hulda'nın soruşturması ile birleşen diğer maceranın nereye vardığını okuyoruz.
Gerçekten her şeyin birleştiği ve tüm cevapların alındığı bir son var kitapta. Fakat her ne kadar kendi içinde sonlansa da, bir serinin ilk kitabı olduğunu göz önünde bulundurursak, o sürpriz bitişten sonra devamını merak etmemek elde değil. Henüz mesleğinden vazgeçmeye hazır olmayan, 64 yaşında, emekliliğe zorlanan Hulda'nın çözmeye çalıştığı son vaka bence okunmaya değer, tavsiye ederim.