Yüreğini yoran düşünceler Rahman’ın hoşuna gitsin.. Musab b. Umeyr (ra)
"Gözün zekatı kainatı tefekkür etmektir. "
Reklam
~ Denizi her gün görürsün ama bugün gördüğün deniz, dünkü deniz değildir.* Aynı şekilde; Dünkü gördüğün insan da, bugün gördüğün değildir...** ~ *: Buharlaşma, akıntılar, kirlenme her an, her gün devam eder. **: İnsan vücudu 7/24 çalışan, değişen, gelişen, eskiyen, tükenen bir varlıktır. Aynı şekilde ruhu da... #taslak #felsefe #tefekkür #aforizma
Bülent Kaya
Bülent Kaya
Geh çeşmini tahattur ile girye-perverim, Geh zülfünü tefekkür ile nâle-güsterim, Her dem seni... Seni düşünür, ağlar inlerim Her lahza başka hüzn ile yâd eylerim seni. (Bazan gözünü anarak gözyaşı dökerim, Bazan zülfünü düşünerek inlerim, Her an seni…Seni düşünür, ağlar, inlerim Her an başka acıyla anarım seni.)
Reklam
Kendisi hakkında bilgisiz olan cahil kişi! Nasıl olur da sen, senden başkasını tanımaya can atarsın? Önce kendini tanı bakalım.
Karahindibalar ...
Kara hindiba çiçeği hemen hemen her yerde gördüğümüz tohumlarının uçuşunu seyrettiğimiz ama mucizesine dikkat etmediğimiz bir çiçektir. Aklı, şuuru ve bilinci olmayan, dış dünyayı bilmesi imkansız olan bu çiçek neslini devam ettirmesi gerektiğini, bunun için rüzgarı kullanması gerektiğini çok iyi biliyor. Rüzgardan tohumlarının zarar görmemesi ve
Namık Kemal'den Sonra Recaizâde Mahmud Ekrem Bey
"Havanın bugünkü hâli beni düşündürmeye pek müsait idi. Bu müsaadeden istifade ile vahdet-hâneme çekilerek bittabi bir hayli düşündüm." Tefekkür, R.M. Ekrem
Sayfa 472
Eğer bir kimse bir şeyden korkuyorsa, ondan kaçar, eğer bir kimse herhangi bir şeyden umutvar ise onu ister durur.
Reklam
Din problemi, şer problemi, Avrupalılaşma problemi... bizim de gevelediğimiz mefhumlar. Ama kimsenin bu problemler üzerinde kafa yorduğu yok. Sağ, kovuğuna çekilmiş, münzevi, mazlum, mustarip. Sol, eline tutuşturulan reçeteyi kekeliyor, mânâsını anlamadığı reçeteyi. Tek ortak duygu: düşmanlık. Diyalog yok. Tanzimat'tan beri hazır elbiseye meraklıyız, hazır elbiseye ve hazır medeniyete... Tefekkür kılıçla fethedilmez, bir parça kendi kafamızla düşünmek ne kadar güç.
Pencereye bakmakla pencereden bakmayı düşünün, birinciler lekeleri görür ama ikinciler güzellikleri seyreder. Kalbe inen gerçek tefekkür, varlık penceresinden hakikatin güzelliğini görür, hayran olup secdeye kapanır. O anda duyduğu lezzet dudağından bir şarkı olup ahenge bürünür: " Bana her şey Sen'i hatırlatıyor."
Kaderimizi çizen Avrupa'nın siyasî ihtirasları; kullandığımız kelimeler onun emellerini dile getiriyor. Kulağımıza fısıldanan lâfızları hudut ve şümûllerinden habersiz fısıldayıp duruyoruz... Tefekkür vuzuhla başlar, kurtuluş şuurla.
Tefekkür vuzuhla başlar, Kurtuluş şuurla.
Muhyiddin Arabî Kalbe İşleyen Zikir Muhyiddin Arabî Hazretleri, şöyle anlatır: “Bir gün Tunus Limanı’nda idim. Vakit geceydi. Kıyıya yanaşmış gemilerden birisinin güvertesine çıktım. Etrafı seyretmeye başladım. Denizin üzerinde ay doğmuş, fevkalade güzel bir manzara teşkil ediyordu. Bu manzarayı, Cenab-ı Hakk'ın her şeyi ne kadar güzel ve
Resim