Bütün çaresizliği ve samimiyeti ile '' Sevdiğimiz birisini unutmak için ne yapmalı? '' Diye sormuştu. Bu soruyu yıllardır bende kendime soruyordum. Henüz cevabını bulamadığımdan '' Bunu henüz bende bilmiyorum. '' Demekle yetinmiştim. Ama yine de onu telkin etmek için '' Eğer bir gün insan sevdiğini unutmamak için ne yapmalı? Diye sormak istersen. Muhakak yanıma gel. '' Diyerek sırtını sıvazlamakla yetinmiştim. Kim bilir; Belki bir gün bir başkasıda benim sırtımı sıvazlayarak telkin eder umuduyla... Dilsiz Şair
Berk-i gülle andelib-i zârı tekfin ettiler Bir Gülistan beytini kabrinde telkin ettiler Keçecizâde İzzet Molla
Reklam
Bütün kitle hareketleri, taraftarlarında ölümü göze alma duygusu ve birlikte eyleme geçme yatkınlığı doğurur; ortaya koydukları program ve telkin ettikleri öğreti ne olursa olsun, bütün kitle hareketleri fanatizmi, coşkuyu, hararetli umudu, nefreti ve hoşgörüsüzlüğü körükler; tüm kitle hareketleri hayatın belli bölümlerinde güçlü bir faaliyet akışı yaratmaya muktedirdir ve körü körüne bir inanç ve sadakat ister.
İslami Edep Tavrı
𝐌𝐮̈𝐬𝐥𝐮̈𝐦𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫ı𝐧 𝐡𝐞𝐫 𝐡𝐚𝐥 𝐯𝐞 𝐬̧𝐚𝐫𝐭𝐭𝐚, 𝐤𝐢𝐬̧𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧 𝐡𝐚𝐭ı𝐫ı𝐧𝐚 𝐛𝐚𝐤𝐦𝐚𝐤𝐬ı𝐳ı𝐧 İ𝐬𝐥𝐚̂𝐦 𝐚 𝐚𝐢𝐭 𝐝𝐨𝐠̆𝐫𝐮𝐥𝐚𝐫ı 𝐬𝐨̈𝐲𝐥𝐞𝐦𝐞𝐬𝐢 𝐠𝐞𝐫𝐞𝐤𝐢𝐫. İslâm ahlâkının kişilere telkin ettiği edep tavrı, İslâm a ait doğruların kişilerin hatırı için veya onlardan korkularak gizlenmesini tecviz etmemektedir.
NEFSİN HEYKELİ...
Tefekkürün tecrit ufkundaki insan tenhalığının ızdırabı ve ızdırap mevzuuna muhatap bile olamayan anlayışsızların rahatlığı karşısında Nietzsche, kendisine "üstün insan"ın hakkını telkin eden bir hâl üzerinde nefsin heykelini diker: - "Üstün insan, hayvanlar arasında dolaşıyormuş gibi dolaşır, insanlar arasında!"
Sayfa 204 - 11.Levha, (Ocak Kızıştı), -Tarihî Toplantı Öncesi Karar- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Sınıftaki Atsız: Öğrencileri, Atsız'ın iyi bir hoca olduğunu, derste açıkça propaganda yapmadığını söylüyorlar. 1950-51 ders yılında Haydarpaşa Lisesi'nde talebesi olan Altan Deliorman şöyle diyor: "Devrenin yarısından çoğunu ders vermekle geçirirdi. Anlatır, öğretirdi. Çok da iyi öğretirdi... Yazılı notlarını açıkça okurdu. Kimin
Reklam
Birbirine düşman olan iki insanın ellerindeki silahlarını alarak birer buket veriniz; telkin yapın ve alışkanlık aşılayınız. Ondan sonra güler yüzle birbirlerine buket takdim etmekten hoşlanacaklar ve kendi selametlerini bu harekette arayacak­lardır. Telkin ve alışkanlık, bunlar bizim sanatımız.
Yüzünde güven telkin eden bir şey vardı . Hem gençliğin samimiyeti hem de tutkulu saflığı vardı yüzünde . Sanki dünya onu hiç kirletememişti .
Savurgan rüzgâr ya da gecenin telkin eden ağırlığı Yasadışı bir ikna olmalı sevişmek ve aldanmak
Sayfa 110Kitabı okudu
Onlar fakire sadece tedbirli olmayı telkin ediyorlar:
Reklam
288 syf.
·
Not rated
·
Read in 102 days
Kitap Değerlendirmesi
Bu kitabında Joseph Murphy bilimsellikten uzaklaşarak hep aynı şeyleri tekrar etmiş. Öznel cümleler kullanması da kitabı geri plana atıyor. Sık sık,”Bir tanıdığım şöyle yapmıştı”, “Verdiğim konferansa gelen biri…” gibi cümleleri tekrarlıyor ve ayrıca bilinçaltını fazlaca tanrılaştırarak ona yapabileceğinden fazlasını yüklüyor. Onca sayfada sadece iki konu üzerinde durulmuş: Telkin ve Bilinçaltının sonsuz gücü olduğu. Kişisel gelişim kitapları okumak isteyenler bu kitap yerine Körlük Atomik Alışkanlıklar İyi Hissetmek gibi kitaplar okuyabilir
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy · Koridor Yayıncılık · 200912.1k okunma
"Bırak onlar benden korksun," dedim kolunu tutup güvence vererek. "Her bir saniyesine değeceğinden emin olacağım." "Endişelenme," diye telkin ettim onu. "Unuttun mu, beni öldüremezler." "Yine de başına gelebilecek bir sürü şey var." Ona sırıttım. "Benim onların başına getirebileceğim daha çok şey var." "Yağmuru duyduk." "Ben susayım da gökyüzü konuşsun madem."
Sayfa 350Kitabı okudu
" -Papaz Yitbercest bu kongrede(kahire misyonerler kongresi) serdettiği Yeni İslam konulu konuşmasında Avrupai tedris(eğitim)sisteminin müslümanları Hıristiyanlığa yaklaştırdığını anlattı. Bu satırlarda,Haçlı emperyalizminin müslümanlar arasında yanlış yol tutan şahısları yakalayarak hareketlerini övmek suretiyle şöhrete kavuşturmaya ve
Sayfa 141
Bu kişi imanlı olmak ama nesnel şekilde kafa yorarak da kendi kendine güven telkin etmek istiyordur. Bu durumda ne olur? Aklın yardımıyla, absürt başka bir şeye dönüşür; olası hale gelir, daha olası hale gelir, yüksek bir dereceye dek olası, son derece olası ve hatta gösterilebilir hale gelebilir. Bu kişi artık buna inanmaya tümüyle hazırdır ve kendisinin kunduracılar, terziler, sıradan insanlar gibi değil ancak uzun ve dikkatli bir kafa yoruşun ardından inandığını söylemeye cüret eder. Artık inanmaya tümüyle hazırdır hazır olmasına ama işe bak ki artık inanmak da gerçekten olanaksızlaşmıştır. Neredeyse olası olan, olası olan, yüksek bir dereceye dek ve son derece olası olan, neredeyse bilebileceği, hemen hemen biliyor gibi olduğu, daha yüksek bir dereceye dek ve son derece neredeyse bilebileceği... Ama inanmak, işte bu yapılamaz zira absürt tam olarak iman nesnesidir ve ona ancak içe dönüklüğün tutkusuyla inanılabilir.
"Ve her değişim,salt ideolojik olarak telkin edilmeyip gerçek insanlarca hayata geçirildiğinde daha fazla ikna gücü kazanır."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.