İnsan âşık olmak için oturup karar veremezdi. "Bugün âşık olacağım!" ya da "Bu yıl içerisinde âşık olacağım!" söylemleri çoğu zaman içi doldurulamayacak bir temenniler bütününden halliceydi. Âşk; insanın hiç beklemediği, karşılaşmayı ummadığı ve kendini hazırlamadığı anda gelir, bulur ve tüm hayatın içerisine dahil olurdu. İnsanlar ise çoğu zaman hayatın karşımıza çıkarttığı kişileri "âşk" standartları çerçevesinde değerlendirmeye çalışırdı, onlar için doğru insan olduğunu zanneder ve aşk hayatlarının merkezine konumlandırırdı. Oysa evren, bir insan için bir tek ruh eşini sunmaz mıydı? Sonsuz ihtimallere dayalı evrenin sunduğu doğru kişiyi bulabilmek için belki yirmi yıl, belki bir ömre ihtiyaç vardı.
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
Reklam
"Kalbin atışı, Kâbe'yi tavaf eden müminlerin sesidir. Aklın hiç yorulmadan işleyen düzeneğinin tıkırtısı ise Kur'an'ı, var eden sonsuz iradenin hülâsası... Bu iki sese kulak verirseniz dünyadaki zulmü, cehaleti alaşağı edip birçok şeyi değiştirebilirsiniz. Değiştirip dönüştürmek istediğiniz şey insansa, orada durup uzun uzun düşünmek gerekir. İnsan sayısız zerreden yapılmış ayrı bir âlemdir çünkü; onu kapsayan büyük alemin süratine, o devasa alemin mizacına göre şekle girer. Bazı şeylerin cevabı gibi ak ya da kara diye açıklanamaz. İnsan, ruhunun her hücresinde ayrı bir his, birbirine tezat temenniler, umutlar, korkular, kaygılar saklar. Bunun içindir ki, her ruh küfürle imanı, cennetle cehennemi, güzelle çirkini yan yana tașır. Mesele insanın ikisinin ortasında otururken hangisine gönül verdiğidir..."
Sürprizli dünlerden , mucizeli yarınlara...🤲 Mutlu akşamlar , hayırlı geceler 🥰
AKIL, ERDEMLER VE FELSEFENİN DOĞASI
“… hiçbir kıymeti olmayan eleştirilerden ancak hiçbir kıymeti olmayan safsatalar çıkar. Çünkü en başarılı eleştiri bile sıfırdan bir şey üretmekten daha kolaydır ve kendi fikirlerinizi bazı temellere oturtup -veya temeller üretip- ortaya koymak zordur; saçmalıyor olsanız bile bunu yapmak zordur. Ama temenniler herkeste vardır ve bu yüzden herkes şikayet edebilir. Şikayet etmek yerine üretmek yani yolun üzerindeki tek bir taşı bile kaldırıp kenara koymak ise büyük bir gayret ister. Ne var ki, yol başkaları tarafından temizlendikten sonra temizleyenleri unutup rahatlıkla yürümeye başladığınızda kendinizi “kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan yürüyebiliyor” zannedersiniz. Halbuki her adımınız siz daha doğmadan önce “fikir üretmeye” cesaret edebilen cesurlara aittir ve bu edebiyat yolunda da felsefe yolunda da bilim yolunda da böyledir.”
Sayfa 250 - Mitra Yayınları
Bazı şeylerin cevabı gibi ak ya da kara diye açıklanamaz insan. Ruhunun her hücresinde ayrı bir his, birbirine tezat temenniler, umutlar, korkular, kaygılar saklar. Bunun içindir ki, her ruh küfürle imanı, cennetle cehennemi, güzelle çirkini yan yana taşır. Mesele insanın ikisinin ortasında otururken hangisine gönül verdiğidir.
Sayfa 70
Reklam
gözümün biri alev almıştı çok güzel temenniler.. -Yüreğim Yürüyeceğim Sana Söz-
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
Yerel seçimler sonrası temenniler:))
Uyuntu gibin sümdükleneceğinize vere çalışıyonuuz. Her işiniz mısmıl. Maşallah, Bandırma Bandırma olalı böyle kalaba görmemiştir yalım.*
Bazı şeylerin cevabı gibi ak ya da kara diye açıklanamaz insan. Ruhunun her hücresinde ayrı bir his, birbirine tezat temenniler, umutlar, korkular, kaygılar saklar. Bunun içindir ki, her ruh küfürle imanı, cennetle cehennemi, güzelle çirkini taşır. Mesele insanın ikisinin yan yana ortasında otururken hangisine gönül verdiğidir.”
Ketebe yayınları
Reklam
Başkası için temenniler önce sahibine uğrar.
Post out of use
Bazı Temenniler
Gelinlik giymiş bir kar tanesi ile yerden göğe yağsaydım yağsaydım yağsaydım da topraktan aldıklarımı bıraksaydım fezada ruhum kalsaydı geriye kalan sadece bir çocuğun gözyaşlarının elinden tutabilseydim omuzlarım ona kalabalık bir baba kucaklarım anne olsaydı
“ Son iki sözüm ruhum… Milli emellerin esaslarını yüceltmek ve korumak şartıyla halis temenniler ortay konuldu. Yedullahi ayet-i kerimesi hayır ile kabul buyrulmak üzerine sarf edildi. İşte ruhum, hepsi bu. Allah’a ısmarladık, yine görüşeceğiz muazzez kardeşim, efendim.”
Sayfa 272 - Abdülkerim Paşa’nın Mustafa Kemal ile konuşmasının sonundan r bölüm
543 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.