Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

hypatia

hypatia
@teneketrampetim
Kadınlarla ilgili beylik laflar alıntılayanlardan gına geldi..
Reklam
“Hükümetlerinizi, saraylarınızı sürdüğünüz sefaları sizden alacağız. İşte o günden itibaren tarladaki köylü gibi, şehirdeki aç kalmış kavruk çırak gibi ekmeğinizi kazanmak için siz de çalışacaksınız!” Jack London
"Bir solukta okunan kitaplar" neden hep olumlu vurguya dönüşür ki, anlamış değilim. "Bir solukta okunan kitap", "beni yormayan kitap" değil midir? Bir yazar bunu övgü olarak kabul edebilir mi? Ediyorlar ne yazık ki. Kitaplar da ona göre yazılıyor... demiş Sadık Usta, doğru demiş..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kültürel Terörizm
Olgucular, ne bilimin toplumsal işlevine ilişkin ne de tarihsel ve toplumsal dönüşümlere ilişkin pek laf ederler. Ancak önerdikleri model açıkça bir toplun projesi tanımlar. Bu projede tarihsel kesintilere, devrimlere ve düzensizliklere yer yoktur. Bu mutlak düzen ve ilerlemenin garantisi olan, mutlak bilimsel yöntem ve tarafsız nesnel yasalar, doğrudan toplumdaki statü-quo'nun korunması ve meşrulaştırılması işlevini görür. ideal gelişme noktasına doğru hızla birikerek, ilerleyen bir bilim ve toplum vardır önümüzde. Aykınlıklara, kuşkuya, başkaldırı ve kesintilere hiç gerek yoktur. Bu mesaj, tarihsel konjonktürde burjuva sınıfının politik talepleri ile bire bir örtüşür. Çünkü burjuva sınıflar 19. yüzyılda artık stabildir ve iktidarlarının meşruluk kazanması, kendi hukuk sistemlerinin inşası ile teminat altına alınacaktır. Bu hukukun 'bilimsel' temellere dayanması gerekir. Nitekim, olgucu bilim felsefesinin düzen (milli birlik ve beraberlik), ilerleme (muassır medeniyet seviyesine yükselmek), objektif ve tarafsız yasalar (Kanun önünde herkes her konumda eşiı ve birdir!), vb ... ilkeleri, kavramları da burjuva devlet örgütlemesinin temel ilke ve kavramlarına dönüşmekte hiç gecikmez.
"Kopernik'le dünya evrenin merkezi olmaktan çıktı. Darwin'le insan yaratıcının gözündeki merkezi konumunu kaybetti. Marks'la bireysel özne insan tarihteki merkezi konumunu yitirdi ve Freud'la bilinç, ruhun yapılaşmasındaki merkezi konumunu kaybetti."
Reklam
Needham
Avrupa'da evrilen bilim dev adımlar atmış, buluşlarıyla insanların doğa (ve de gariptir ki başka insanlar) üzerinde egemen olmasını sağlamıştır. Ama ne karşılığında? Doğanın dengesini bozmanın yanında, insan bilinci üzerinde denetim ve egemenlik kuran bir toplumsal aygıtın parçası durumunda işlev görerek... 'Bilim' diye tapındığımız şey acaba 'hakikat'i (Truth, verile) bulmanın tek doğru yöntemini mi sunuyordu bize? Eğer öyleyse bu yöntemle ulaşıldığı söylenilen 'hakikat'lerin pratik sonuçlan neden çoğu kez insanlar için mutluluk yerine felaketlerle, başarısızlıklarla sonuçlanmaktaydı? Bilim gerçekte sanıldığı gibi toplumsal değerlere, siyasete, erk ilişkilerine kayıtsız özerk bir insan faaliyeti miydi? vb .. Bütün hegemonik yapısına karşılık batı toplumlarında benimsendiği çerçeveyle 'bilim', toplum ve insana ilişkin birçok soru ve soruna yanıt getirmekte yetersiz kalmıştır.
Nazım..
Kitap rüzgar olmalı,perdeyi kaldırmalıdır.
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek...
Aşksız ve paramparçaydı dünya bir inancın yüceliğinde sevdim seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın büyük ustaları
Antonio Gramsci
Kayıtsızlardan nefret ediyorum. Frederich Hebbel gibi, yaşamanın taraf tutmak olduğuna inanıyorum. Kimse, toplumun dışında yalnızca insan olarak var olamaz. Gerçekten yaşamak yurttaş olmaktır, iştirak etmektir. Kayıtsızlık irade kaybıdır, asalaklıktır, korkaklıktır. Kayıtsızlık yaşamak değildir. Bu yüzden kayıtsızlardan nefret
Değerli olan kişinin kaç kitap okuduğu değil, okuduğu kitapların içeriğidir. O nedenle yıllık kitap sayısı üzerinden yapılan hedef bence gereksiz bir gösterge...
Reklam
Aşk, umut ve güzel günler için mücadele dolu yeni bir yılınız olması dileği ile...
Oscar Wilde
Düşen bir çığın içindeki kar tanelerinin hiçbiri çığın yaptıkları için kendisini sorumlu tutmaz.
Wellness
Saglikli yasam takintisi olan arkadaslarin bir göz atmasini öneririm. vesaire.org/umutsuz-bir-sag...
Edebiyat ve Felsefeyle Aklın İmhası: Toplam Sürü Yönetimi
youtube.com/watch?v=iAzWUzd... *Kültür ikliminin insana dayattığı ideoloji nedir? *Okur tercihi diye bir şey var mıdır? *İnsan nasıl felç edilir? *Okur her kitabı görür mü? *Kafka, “Batı’nın Hasan Ali Toptaş’ı” mıdır? *Avrupalının gözünde Doğulu nedir? *Niçin hiçbir Kongolu şairin adını bilmeyiz? *Yabancı dillere çevrilen Türk yazarların ortak noktası nedir? *Bir saçmalığı bilimsel ve felsefi kavramlarla yutturmak… *Felsefeyle insan öldürülür mü? ... Bu gibi sorulara dair cevap arayanlarin Taylan Kara`nin bu güzel sunumunu izlemelerini tavsiye ederim... Konuya dair bütünlestirici olmasi adina "Herkesin Bildiği Bir “Sır”: Edebiyattaki Diktatörlük" basliklik yazisi da okunabilir... yenigelen.org/herkesi-bildigi...
Bin dokuz yüz on yedi ikinciteşrin yedi... Yumuşak ve derin sesiyle Lenin: "Dün erkendi, yarın geç zaman tamam bugün" dedi.. ... Nâzım Hikmet
Dücane Cündioğlu
Düşündükçe itiraz etme, uyumsuz olma, huzursuz olma ve huzursuz etme kapasiteniz de artar. Kendi başınıza kararlarınızı almanız, kendi başınıza düşünmeniz; kendi başına düşünme kabiliyeti olmayanları çileden çıkarır.
Reklam
Bertolt Brecht
"Sanatın apolitik olması, egemenlerle, işbirliği yaptığı anlamına gelir.”
ve mezarsiz kalicagini hissetmiscesine yazdigi dizeler...
Bir gün kadrim bilinirse, İsmim ağza alınırsa, Yerim soran bulunursa: Benim meskenim dağlardır. *Sabahattin Ali
bir avuc ari haklamaya yeter kaplani...
Hayalini kurdugum site varmis da benim haberim yokmus meger:)