Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uğur Korkmaz

Uğur Korkmaz
@tigris00uk
Yatırım ve yatırım danışmanlığı/Hedge Fon Yöneticisi
İktisat, siyaset bilimi kamu yönetimi, reklamcılık
46 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Yeni çıkan kitap okurlara tavsiye ediyorum.
Reklam
3. Dünya savaşının sürekli tartışılan dinler arası bir savaş olması beklenirken tabi bu da olacak eninde sonunda ama burada en büyük amaçlarından biriside artık yeni sistemde ihtiyaç fazlası nüfusun azaltılmasıdır.
5 liralık banknot
Artık bu enflasyonist ortamda bana göre tedavülden kalkmasına az kaldı. Yada bunun dışında merkez bankası ile anlaşma sağlanırsa 5 liralar madeni paralar halinde devlete ait darphanelerde basılırsa ve eğer 200 TL' nin üstünde bir banknot çıkartıldığı takdirde reel piyasadaki fiyat istikrarını ve piyasa akışını bir nebze sağlamak için sirkilasyona büyük para yerine daha fazla küçük paralar sokulması lazım. Zaten sürekli uygulanan bir çözümdür aslında ama geçici kısa süreli, üretim ve yatırım olmadıktan sonra para basmakla bir yere kadar...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şuan artan enflasyon oranlarından sonra bakır,nikel,çinko maddelerinin çoğunlukla kullanıldığı son bir yıldır ise daha ucuz alaşım madenler kullanılarak basım maliyeti düşürülen devlete ait darphaneler de basılan 1₺ ve diğer madenî paraların basım maliyeti kendi nominal değerini aştı. Bu durumla birlikte madenî paralar üzerinden elde edilen (senyoraj geliri) yok olmaya doğru gidiyor. Bu senyoraj gelirini bugünkü karşılıksız para sistemine uyarladığımızda doğal olarak kağıtlar madeni açıdan diğer bozuk paralar da kullanılan madenlerden daha değersiz olduğu için basım maliyeti de çok ucuzdur. Basitçe anlatmak gerekirse diyelim ki ben bir 100₺ bastım bunun basım maliyeti de 10 kr olsun geriye kalan 99₺.90kr ise benim hiçbir şey yapmadan emek sarf etmeden başkalarının emeğini çalmamdır. Kısacası yasalara uydurulmuş resmi kalpazanlık... Merkez bankalarına bağlı olarak her gün gördüğümüz kamu veya özel banka şubeleri tarafından belirlenen yüzdelik bir orana karşılık elinde bulundurulan nakitin çok daha fazlasını dijital bankacılık sistemininde olmayan paralarla kredi olarak veren (kaydi para sistemi) de denilen piyasada enflasyona sebep olan kısmi rezerv bankacılığı da işin ayrı boyutu...
TL' nin Serüveni
2005 yılında paradan sıfırlar atıldığında toplam dolaşımdaki TL miktarı 326 milyar liraydı. Ayrıca bu durum sanılanın aksine eflansyona karşı hiçbir katkı sağlamamıştır. Sadece paraya görünümü açısından piyasada bir miktar itibar kazandırmıştır. 2021 yılına geldiğimizde toplam dolaşımdaki TL miktarı 10 katına ulaşarak 3.26 trilyon liraydı. 2023 son çeyreği itibariyle dolaşımdaki TL miktarı 10.83 trilyon liraya kadar çıktı.Yani son 2 senede 7.5 trilyon lira para basıldı ki bu yıllık üretimin çok fazla üstüne çıkarak, mevcut dolaşımdaki paranın 2 katı kadardı. 2024 yılında da bu durum hız kazanarak ve hedeflenen vergi ile geçen senenin yaklaşık 3 katı vergi toplanması hedeflenmektedir.
Reklam
İnsan kimdir?
Gelip geçici olan şu hayatta; çoğu zaman küçük hesaplar peşinde koşan, dün ile yarın arasında gidip gelirken, bugünü yaşayamayan, hayatını çoğu zaman gaflet içinde sürdüren ve acizliğini kabul etmeyen aciz bir varlıktır.
Sydney Üniversitesi'nin araştırmasına göre günümüzde 1990 ile 1999 arasında doğan kuşak, ruh sağlığı açısından en kötü durumda olan nesil olarak belirlendi.
2024 Ekonomi
Şuan piyasada bir nakit ve döviz krizi yaşanıldığı için bankaların son uygulanan MB politika faizi ile %45 çıkan verdiği faiz ne kadar iştah kabartıcı gibi gözükse de reel piyasadaki enflasyonun çok altında bu durumda asla kâr edildiği söylenilemez. Birde tam tersine bankaların verdiği kredi faizleri ve enflasyonun yansıtıldığı değişken faizler de dahil olmak üzere arada ki fark yüksek olmasına rağmen reel piyasa karşısında negatif etkide kaldığı için önümüzdeki günlerde merkez bankası faiz arttırmayacağı yönünde açıklama yapsada tekrar faiz artışına gitmesi gerekiyor. Yada kuru baskılamak yerine serbest bırakması, şuan baskılanan döviz kuru ve piyasa karşısında bu etkiyi pozitife geçirebilmek için merkez bankasının büyük çaplı bir faiz artışı yapması gerekir. Fakat bu da piyasayı aniden büyük çıkmaza sokacağı için kademeli olarak faiz artışına gidiliyor. Bu da dışa ithalalata bağımlı ve de zararı kârının çok üstünde olan (zombi şirketler)in iflaslarıyla işsizliğin daha da artacağı anlamına geliyor. Seçime kadar bu baskı devam ettirilmeye çalışılsa da şuan ki hukuksuzluk ortamında yabancı yatırımcıların gelmesini bırak yerli yatırımcı bile kaçıyor. Yani her an herşey olabilir. Merkez bankasının net rezervleri zaten ortada kamuda tasarruf yerine gereksiz israflar , üstüne üstlük 210 milyar doların üstünde olan kısa vadeli dış borç için nereden finansman sağlanacağı belli değil asgari ücretlinin, emeklinin tabutuna çoktan çivi çakıldı. Memurlar da can çekişiyor şuan da. Kısacası diyeceğim elinizde bir iğne bile olsa satmayın...
Toplumsal Çöküş
Son zamanlarda yükselen "pavyon trendi” bir ülkenin ahlaki çöküşünün en bariz ifadelerinden biri olsa gerek. Ekonomik olarak küresel bir krizin etkisini en başta yaşayan halkımız ülkemizde kız öğrenciler okuyabilmek için eskortluk/seks işçiliği yapmaya erkek öğrenciler uyuşturucu satmaya başladı. Bir kesim insanlar alın teriyle kazandığı parayla geçinemediği için her türlü “daha çok” para kazanma yöntemine teşne (susamış) oldular. Ülkede saygınlığın göstergesi ahir zaman alametlerinden biri olan ilim irfan sahibi olmak değil, para sahibi olmak haline geldiği için “ne olursa olsun yeter ki para olsun" mottosunu karakter edindiler.