Ceyda Toker (@tokerceyda) İletileri

Genellikle Instagram'da karşılaştığım şöyle bir kesim var. "Sen şimdi bu kadar okudun da ne kadarını hayata geçirdin, o kadar okudun allamemi oldun..." Okumak bu değil ki. Hayatımıza geçirebileceğimiz, bizzat karşılığını bulabileceğimiz yegane kitap Kur'an'ı Kerim'dir. Onun dışında seçtiğimiz, beğendiğimiz, sayı olarak paylaştımız, incelediğimiz kitaplar çok başka. Hepsini hayata geçirmek adına okumak çok saçma bir bakış açısı. Kimi kitap sadece yalnızlığına yoldaş olur, kimini makale yazacaksındır kaynak kitabındır diye okursun. Kimisini sırf yazarı için okursun, kimisini de senin bakış açına ve düşünce yapına tamamen terstir, sadece tanımak ve hakkında söyleyecek sözün olabilsin diye okursun. Bazıları sana ışık olur yol tutar. Bütününde sen olmana katkı sağlar ve onlardan hayatına aktarabileceğin bir şeyler vardır mutlaka. Ama bunun hepsi için geçerli olması imkansız ve bu, okumanın doğasına aykırı. Ben bu "okudun da ne olducuların" okumadıkları için okuyanları sebepsizce taşlayan, bir şeylerin arkasına sığınan insanlar olduğunu düşünüyorum. Cemil Meriç'in "Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım, karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi!.." sözünü bu konuya uygun buluyorum. Zaten kim iddia edebilir ki böyle bir deryanın içinde allame olduğunu. Tam tersi okudukça eksikliğini farkedip daha çok okuma ihtiyacı hissediyor insan... Hiç bitmeyecek mi senin bu okuman? +Bitmeyecek. -Hiç mi? +Hiç. -Niyetin katip olmak mı yani? +Hayır. -Ya? +İnsan olmak. — Orhan Kemal

Ceyda Toker

@tokerceyda·

11 Mart 2020 14:09

De ki, "Ben, Allah'ın dilediğinin dışında kendi kendime ne bir zarar ne bir fayda verebilirim". Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince artık ne bir an geri, ne bir an ileri gidebilirler. (Yunus Sûresi/49)