Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

K

"Allah yolunda öldürülenlere “Ölüler” demeyin, zira onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz." Bakara suresi 154.ayet
Reklam
Asıl yar yaradandır, gerisi yaralayandır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"O gün her türlü nimetten muhakkak sorulacaksınız." (Tekâsür/8)
"Kim Rabb'ine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar." (Cin Sûresi/13)
Reklam
Nefs tam bir arınmışlığa ve tam bir kemalata ulaşmadığı sürece her daim Allah’ın emrine muhalefet halinde olacaktır.
MÜSLÜMAN VE MÜMİN ARASINDAKİ FARK NEDİR? youtu.be/8SJgQw5pmpw
"Ey mutmain olmuş Allah ile huzur ve sukuna ulaşmış nefs. Sen ondan razı, O da senden razı olarak Rabb'ine dön. Gir Salih kullarımın arasına; gir cennetime." Fecr 89/27-30
Düşüncelerin Fiillere Sirayeti Zihin kirliliği (aklından geçirdiğin düşüncelerin boş, malayani, günah, haram, mekruh cinsinden şeyler olması) kişinin hayal dünyasını bozduğu gibi zaman içerisinde bu düşünceler fiillerine de sirayet eder (fiillerine de etki eder). Böylece kişi içte ve dışta (enfüsünde ve afak da) bozulmaya maruz kalır! Bu sebeple fiillerinde Allah’ın rızasını gözettiğin gibi, düşüncelerinde de bu rızayı gözet! Seni tehlikeye sürükleyecek düşüncelerden uzak dur! Bunu sağlayabilmek için de her daim Allah’ı zikir (Kelime-i Tevhid, salavat, Esmaül Hüsna’dan terkibine uygun belirlenmiş isim, fazileti yüksek ayet, ihtiyaca göre belirlenmiş sure, istiğfar vb.) halinde olmaya gayret et! Böylece zihnini başlangıçta malayani şeylere karşı kısmen de olsa bloke etmiş olursun. Bir müddet sonra ise bu zikirlerin seni boş düşüncelerden alıkoyduğunu müşahede edersin! Böyle tedbir almaz isen sendeki vehim kanalları sürekli açık olup, nefsinin ve şeytanın ilhamlarının tesiri ile malayani, günah, zannı düşünceler hayalini istila ederek (ele geçirerek) iç dünyanı (zihnini) ifsad edecektir (bozacaktır). Allah en doğrusunu bilir. Ahmet Şahin Uçar
“Hayal ve Duyu”
Kişinin; şeriatın emirlerine uyma hususunda, maneviyatının kuvvet bulması hususunda, nefsani arzularını kontrol altına alabilmesi hususunda, vesveselerden kurtulabilmesi hususunda ve bunda başarıya ulaşabilmesi için atacağı adımlardan ilki de ‘hayal‘ ve ‘duyu kirlerinden‘ kurtulmasıdır! Hayal‘den kasıt; beynin hafıza bölümünü boş, gereksiz, şehvani, günah düşünceler (kayıtlar, görüntüler) ile doldurmaktır. Böyle bir hayalin hafızada kayıt altına alınmasına sebep ise duyuların boş, gereksiz, nefsani, şehvani, günah diye nitelenen fiillere, düşüncelere, hatıralara yönelmesi / yönlendirilmesidir! İşte böylesi hayal ve duyu kirlerinden kişinin kendisini temizlemesi / temizlemek gayesi ile mücadelede bulunması, bu şuur ile hareket etmesi bu yolda muvaffakiyet elde edebilmenin ilk şartlarından olarak görülmektedir. Ardından dünya sevgisinden, metaından soyutlanmak (dünya ile perdelenmekten kurtulmak), amellerini ahiret nimetlerine ulaşmada matematik hesabı yapmaktan soyutlanmak (ahiret ile perdelenmekten kurtulmak) ve tevhid ehli olarak Hakk’a yönelmektir! Allah en doğrusunu bilir. Ahmet Şahin Uçar
Reklam
Kalbi hastalıklı, kötü ahlaklı kimselere yapmayı düşündüğün, henüz proje aşamasındaki işlerini anlatma. O kimsenin senin hakkında olumsuz düşünmesi neticesinde işlerini sekteye uğratırsın. (Alıntı)
Kadere rıza göstermek gerekir. Lâkin vuku bulan hadisenin cereyan etme sebebine değil! Bu inceliği doğru anlamak gerekir. Hakikat mertebesinden bakarak meseleleri değerlendirmek, lâkin şeriat mertebesinden bakarak emri ilahiyi gözetmek ve yerine getirmek gerekir. Bir olay vuku bulmuş ise bu kaderdir. Bu durumda o vuku bulan hadisenin vuku bulmama ihtimali yoktur. Yani ”şöyle şöyle olmasaydı eğer bu hadise kesinikle vuku bulmazdı” demek kaza ve kader hakkında kâmilen bir bilgi sahibi olmayan kimselerin sözüdür. Kadere (vuku bulan hadiseye) rıza göstermek bu kaderin oluş şekline yani vuku bulan hadisenin sebebi olan duruma razı olmak demek değildir. Bu olumsuz istenmeyen hadiseyi ortaya çıkmasına sebep olan şeyin bir daha böyle bir duruma sebep teşkil etmemesi için kişinin tedbir almasına, bu hususta eğitim almasına, uyarılmasına, aksaklıklara sebep olan her bir durumun gözden geçirilip iyileştirilmesine, kusuru, ihmali veya kastı olan varsa cezalandırılmasına engel değildir. Kadere razı olmak demek oluş şekline de rıza göstermek demek değildir. Sonucu kabullenmek ve başa gelen bu hadisenin sonucunun kader diye nitelendiğini bilmek ve bu durumdan dolayı Allah’a isyan etmemek ve Allah’ın emrine rıza göstermektir. Allah en doğrusunu bilir. Ahmet Şahin Uçar
KUL, ŞEYTAN VE NEFSİN arzularından ve hilelerinden ARINMADIKÇA OLMAZ! youtu.be/7jmcZ7kqbjo Muhyiddin İbnü'l Arabî : "Kul, Şeytan ve nefsin arzularından ve hilelerinden arınmadıkça, Vuslat Ehli olması mümkün değildir ! O iki büyük düşmanın şerrinden korunmak ancak Allah Resulü Aleyhisselam'a hem zahirî hem de batınî olarak uymakla gerçekleşir. Şeriâtın bir hükmüne iman ederken;içinde, kalbinde, onun aksini tercih etme eğilimini bulabiliyorsan şayet bu imana itibar edilmez. Şeriâtın bir hükmüne iman ederken başka bir hükmünü kabul etmiyorsan o imana da itibar edilmez !" demiştir. Hakikâte dair bir şeyler öğrenmiş olsa bile irşâd edecek, arkasından gidilecek kişinin, Şeriâtın emirlerine uygun bir yaşantı içerisinde olması aranır. Ehlullahın hepsi bu konuda hem fikirdir. Takip edilecek kişi de Şeriâta muhalif haller varsa o kişi takip edilmez !
Türkiye her yıl ortalama 20 milimetre batıya ilerler. Tabii fay hattının her iki yüzeyi de pürüzlü olduğu için bazen birbirine takılır, kenetlenir ve gitmesi gereken yolu gidemez. Örneğin 200 yılda ortalama 4 metre ilerlemesi gereken fay takıldığı için ilerleyemez, takılan girinti ve çıkıntılar da 200 yıllık birikime dayanamazsa bir anda kırılır ve bu da çok büyük sarsıntılara neden olur. İşte deprem, tam olarak budur; 200 yılda olması gereken yaklaşık 4 metrelik hareket birkaç saniye içinde olunca buna deprem adını veririz. (Alıntı)
SAHİP OLUNAN İLMİN EMANET OLUŞU HAKİKATİ. BASİRET ÜZERE OLAN DAVETÇİNİN DAVETİNE UYMAK. youtu.be/gmXZv-z7dEo
283 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.