Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

⋆ ayse

evimizde yaşıyoruz. sessiz, kendi halinde ve duygularımızla baş başa.
Reklam
okumak kadar tatlı bir şey yok! diğer her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor. bir gün kendi evim olur da mükemmel bir kütüphanem olmazsa vay halime!
bundan sonra artık hiçbir şey demeden, ne hızlı ne yavaş, tam olması gereken tempoda dosdoğru yürüyelim. bu yol nereye gidiyor? bunu büyüyen bir asmaya sormalısın. asma sana cevap verecektir: "hiç bilmiyorum. ama güneşe doğru büyüyorum." elveda.
Sayfa 142Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
insan medeniyete kavuşmakla eskisinden daha fazla kan dökücü olmamışsa bile, en azından daha kötü, daha iğrenç bir kan dökücü olduğu kesindir.
Sayfa 26
"hepiniz şimdi beni dinleyin, bu gerçek bir hayat dersi. evet, oraya yapışıp kaldık ama biz kızlar ne yaptık? bunu eğlenceli hale getirdik, güldük. kız kardeşler ve kız arkadaşlar bunun için vardır işte. çamurdayken bile, hatta özellikle çamurdayken hep bir arada kalmak için"
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu, ne kahraman ne de haşerenin biriyim.
Sayfa 5
ağladıkça ağlıyor, olduğu her şey için, olabileceği her şey için, bütün eski acılarına, bütün eski mutluluklarına ağlıyor; nihayet bir çocuk olmanın, çocukluğun bütün kaprislerini, isteklerini ve güvensizliklerini sergilemenin, yaramazlık yapıp affedilme ayrıcalığının, şefkat ve sevgi lüksünü tatmanın, o tabağın bitecek olmasının, bunca yıldan sonra bir annenin, bir babanın güven telkin eden sözlerine inanmanın, tüm hataları ve nefretine rağmen, hatta tüm hataları ve nefreti yüzünden özel bir insan olduğuna inanmanın utancı ve sevinciyle ağlıyor.
Sayfa 800Kitabı okudu
gelgelelim sıklıkla yaşadığını değil, sadece var olduğunu hissediyor; kendisi günleri geçirmiyor da günler onun üstünden geçiyor. ama bunun için kendini fazla cezalandırmıyor, var olmak bile yeterince zor zaten.
Sayfa 727Kitabı okudu
"bana berbat bir sürprizler yumağı olmaktan korktuğunu söylemiştin, hatırlıyor musun?" diye soruyor, jude da başını öne arkaya sallıyor hafifçe. "değilsin" diyor ona. "değilsin. ama seninle birlikte olmak, muazzam bir manzaranın parçası olmak gibi" diye devam ediyor. "ormandasın sanıyorsun ama bir anda değişiyor, çayıra dönüyor, ya da yağmur ormanına, buz uçurumlarına. hepsi çok güzel ama bir o kadar da yabancı, elinde harita yok, bir ortamdan diğerine nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlamıyorsun, bir sonraki dönüşümün ne zaman olacağını bilemiyorsun, üstünde hiç araç gereç yok. yürüyorsun sen de, karşına çıkana uyum sağlamaya çalışıyorsun ama ne yapacağına dair bir fikrin yok, ara ara hatalar yapıyorsun, kötü hatalar. işte bazen böyle geliyor bana."
Sayfa 614Kitabı okudu
o zaman neden bunca zaman önce yaşanmış olayları tekrar hatırlayıp tekrar tekrar yaşayıp duruyor? neden sadece bugününden zevk alamıyor? neden geçmişine bu kadar hürmet göstermek zorunda? neden ondan uzaklaştıkça silinip gideceğine daha canlı, daha parlak hale geliyor?
Sayfa 530Kitabı okudu
Reklam
bir süre yasını tutacaklardı arkasından çünkü iyi insanlardı, iyilik timsaliydiler ve buna üzülüyordu, ama sonunda onsuz hayatlarının daha iyi olduğunu fark edeceklerdi. ne kadar zamanlarını çalmış olduğunu görecek, nasıl bir hırsız olduğunu anlayacak, bütün enerjilerini ve ilgilerini sömürdüğünü, iliklerini kuruttuğunu göreceklerdi. onu affedeceklerini, bu yaptığını bir nevi özür gibi algılayacaklarını umuyordu. serbest bırakıyordu onları; insan en sevdiğine de bunu yapardı, bırakırdı gitsin.
Sayfa 453Kitabı okudu
"yalnız kalmak istiyorum" dedi ona. "anlıyorum" dedi willem. "birlikte yalnız kalırız."
Sayfa 447Kitabı okudu
oysa şimdi seni düşündüğüm zaman babacığım, durmadan gülümsüyorum. seni sen olarak yaşamak istiyorum. istiyorum ki evde annem gibi biri olsun ve ben de mutfağa giderek, "burada gene bir şeyler kaynıyor muazzez," diye içeri seslenebileyim ve bana "kaynadığını görüyorsun altını kıs cemil bey," denilsin ve ben de hiçbir şey yapmadan mutfaktan çıkayım.
Sayfa 184Kitabı okudu
bugün, belki de sen artık öldüğün için,, bana bir zamanlar haksızlık ettiğini düşünemiyorsam da, bana haksızlık edildiği düşüncesi içimde öylesine gelişti ki artık bütün dünyayı suçluyorum
Sayfa 183Kitabı okudu
ne kadar değiştiğimi sonunda fark ettim. yarıştığımızda kaybetmeyi, kayalıklara kadar yüzdüğümüzde geride kalmayı, mızrak çarpıştırma veya taş sektirmede yenilmeyi artık umursamıyordum. böyle bir güzellik karşısında mağlup olmaktan kim utanırdı ki? akhilleus'un kazanmasını seyretmek, kumları döven ayak tabanlarını veya tuzlu suda inip çıkan omuzlarını görmek yeterliydi. o kadarı yeterliydi.
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.