Erbilli Esad Efendi {1847-1931}
"Eğer bir kimse tabiat karşısında iyi düşünürse, matbaada basılmış kitapların ölü mürekkep lekelerinin verebileceğinden daha fazlasını öğrenebilir."
Sayfa 16 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
"Nefsinin karanlığında yıldızlar doğan kimsenin ufkundan, ilâhi dostluk güneşi guruba çekilir."
Sayfa 25 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Abdülhakim Arvasî (1865-1943)
"Halvet ve uzletin faziletlerinden murat, sâlikin, dışının halkla, içinin Hak'la olmasıdır."
{Sâlik: 1) bir yola giren, bir yolda giden, (bkz. : münselik). 2) bir tarikata girmiş bulunan, mürid.}
Sayfa 26 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Abdülhakim Arvasî (1865-1943)
"Dinden en evvel kaybedilen şey huşûdur. Huşûda olan kimseye nefis ve şeytan yaklaşamaz."
Sayfa 27 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Abdülhakim Arvasî (1865-1943)
"Huşû alâmetlerinden biri, bir kimse, herhangi bir sebepten dolayı kızdırıldığı yahut görüşüne muhalefet edildiği veya sözü reddedildiği zaman, kendi nefsi için müteessir olmayıp, Hakk'ı kabule yönelmesidir."
Sayfa 27 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kenan Rıfaî {1867-1950}
"Kalb-i selim, ilim ve amelle hasıl olur. Bu ilim de tevhid ilmidir. İlm-i tevhid de, her yapılan şeyi Allah'tan bilmektir."
Sayfa 47 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kenan Rıfaî {1867-1950}
"Bir kimseye yaptığım iyiliğe karşı onun kötülük yapmış olması benim vazifem değildir...İş, iyiliği yaptığın kişinin bilmemesinde değil, Allah'ın bilmesindedir."
Sayfa 48 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kenan Rıfaî {1867-1950}
"Bilmenin âlâ derecesi, bilmemektir. Bilmem diyen öğrenir.Bilirim diyene ne söylenir? "
Sayfa 48 - Timaş YayınlarıKitabı okudu