Zaman kullanımı insanın aynasıdır. Zamanını nelere harcadığına bakarak bir insanın önceliklerini, değerlerini ve ilkelerini anlayabilirsiniz.
~ Doğan Cüceloğlu ~
Pek çok insanın yaşamının beyhudeliğini ve boşluğunu görmemek için kendini kaptırdığı bu hummanın içinde eşsiz bir sırrın barındığını anlamıştı ve kendi yaşamına da bu yolla zorla bir anlam yükleyeceğini umuyordu.
"Kendine iyi davranmak, yapabileceğin en büyük iyiliklerden biri," dedi köstebek.
İyilik görmek için bekliyoruz çoğu zaman... oysa kendine iyi davranmaya hemen başlayabilirsin.
Kendimden, alışkanlıklarımdan ödün vermek, hırçınlaştırıyor beni. İçimdeki dalgalanmaların dışa yansımasını perdelemek için, davranışlarımda değişiklik yapmak zorunda kalıyorum. Bu da beni ben olmaktan uzaklaştırıyor ne yazık ki....
Burada geçirdiğim keyifli günlerin dinginliğini kimse bozmamalı. Kabul ediyorum; birbirinin aynı, bir öncekinden farklı olmayan günler... Ama hoşuma gidiyor bu tekdüzelik. Her şeyi, herkesi unutmuş ve unutulmuş olmak işime geliyor belki de.
Günümüz yargı süreçlerinde adli hatalar kolaylıkla yapılabilmektedir. Resmi görevleri ya da işleri itibarıyla başkalarının acılarıyla ilgilenmek zorunda olan hâkimler, polisler ve doktorlar zaman içerisinde bu duruma alıştıkları ve bir o kadar hissizleştikleri için çok isteseler de muhataplarına resmiyet sınırlarının dışında davranamazlar. Bu bakımdan onların, arka avlularda koyunları ve danaları kesip de akan kanın farkına varmayan köylülerden hiç farkları yoktur. Suçsuz bir insanı bütün özel haklarından mahrum bırakarak kürek cezasına mahkûm etmek için bireyle resmi ve acımasız ilişkisinde hâkimin sadece bir şeye ihtiyacı vardır: O da zamandır. Karşılığı maaş olan birtakım resmi görevleri yerine getirecek kadar zaman; karar verildikten sonra her şey biter.
Hayatı idrak etmeye çabalayan özgür ve derin düşünce, saçma dünyevi kaygıları tamamıyla hor görme; işte bu iki şey, insanın daha yükseğini göremeyeceği iki lütuftur.