İnanın sözüme şairler
Üçer beşer söneceğiz
Yirmi ikiye varmadan
Rüştü gibi öleceğiz
Budur size doğru haber
Sapır sapır düşeceğiz
Bütün aptallar duracak
Biz gideceğiz
Ya tıkanacağız sofrada
Ya merdivende kalacağız
Kırk yedide Sait gibi
Topraklara gireceğiz
Kimse bakmayacak suratımıza
Gün güne azalacağız
Üç beş şiir yazmadan
Ortadan silineceğiz
Benden size bu kadar
Öleceğiz şairler öleceğiz
Orhan Veli gibi sokakta
Düşüp tükeneceğiz
Pişman değilim, seslenmiyorum, ağlamıyorum
Her şey geçer ak elmalıkların üstünden bir sis gibi
Altın rengine bürünüp, solup gidiyorum
Bir daha geri gelmeyecek gençliğim.
Sen, bir daha çarpmayacaksın öyle
Kalbim! Ayazların üşüttüğü, öyle serin…
Ve bu akağaçların kumaşı ülkesi bile
Artık heves vermiyor gönlüme yalınayak dolaşmak için.
Serseri ruhum benim! Gittikçe daha az
Canlandırıyorsun ateşini dudaklarımın
Ey benim kaybolan diriliğim,
Deliliği gözlerimin ve taşkın ırmağı duygularımın.
Artık daha az şey ister oldum dileklerimde
Ah ömrüm benim! Yoksa seni bir düşte mi gördüm?
Sanki sessiz bir bahar sabahı erkenden
Dörtnala geçip gidiyormuşum gibi düş renkli bir at üstünde.
Hepimiz, hepimiz tükeneceğiz bu dünyada
Sessizce dökülüyor akçaağacın yapraklarından bakır
Sonsuza dek kutlu ol sen, sonsuza kadar yüksel
Bir çiçek gibi açıp, sonra öleyim diye geldin buraya