Kitap gizli saklı kalmış her şeyi açığa çıkarmış. Bizim sadece saha içini gördüğümüz maçların arka yüzünü, çevrilen dolapları, insanların kamera karşısında beşinci boyuta geçmelerini... Tüm bunların yanında bir tek Alex şeffaf kalabilmiş. Bu dürüstlükle zaten bu kadar uzun süre kalması bile mucize olmuş. Alex'in kulüpten ayrıldığı haberi çıktıktan sonraki ilk maç geldi aklıma. Sahada gözlerimiz hep onu aradı, gittiğine imkansız gözüyle baktık, gidebileceğine inanmadık. O kadar saçmaydı ki.. Gidişi için doğru dürüst bir sebep bile bulamamışlardı. "Alex e duyulan sevgi, kulübe duyulan sevginin ötesine geçti diye" gibi saçma sapan bir bahane dolaşıyordu ortalıkta. Nitekim öyleymiş de. İki üç tane kulübü şu noktaya getiren zavallının kıskançlığıymış tüm mesele. Fenerbahçe taraftarı tarafından sevilmesini anlarım da başta Gs, Bjk ve diğer rakip takımların bile sevgisini saygısını kazanan böyle dürüst bir adamı harcadık resmen. Dünya tarihinde heykel açılışı yapıldıktan 15 gün sonra kapı dışarı edilen kaç kişi vardır ki? Bir gün tekrar döner umudu hiç eksilmiyo içimizden.. Uzaktan sevmek deyince akla gelen adam o...