Sende yer yüzüdür gövde bulan
Ey Suların sonsuzluğu
Bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına
Fırtınalara yorgun yüreğim ;
Sana Bütün Sabahlarım sesinde ağarsin
Keder tırmanmasın yüzüme bir daha;Sarmaşık gibi;
Öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma
Biliyorum; Yüreğim durgun sudur; dindiğim
Korku kıyılarımı sildiğim
Sana geldim
Sustum ve yumdum
İki
tamamlanmış yalnızlık olur ömrüm
gidersen temelli susarım gülüm
içim acır, ürperirim ormanlarca
en ağır yara olursun yüreğimde
yıldızların en uzağı gibi susarım
yangınlar başlar sustuğum yerimden
içim acır, ürperirim ormanlarca
en ağır yara olursun yüreğimde
en sağır yara kalırsın Seyduna'da
Yıldız avlarım göğün mavisinde
Her dem bakışlarına
Gözlerinin deryasında
Pusu duran ellerimi
Sana tuzaklarım
Her tetik düşürdüğünde gözlerin
Ölüme az kalırım
Yalnız gördü ya
Gelir bende kalır yalnızlık
Uzar geceler...
--- Tunay Bozyiğit ---
SANA GELDİM, SONA
sende yeryüzüdür gövde bulan
ey suların sonsuzluğu!
bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına,
fırtınalar yorgunu yüreğim sana...
bütün sabahlarım sesinde ağarsın,
keder tırmanmasın yüzüme bir daha sarmaşık gibi...
öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma.
biliyorum, yüreğin durgun sudur dindiğim
korku kıyılarımı sildiğim...
sana
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine
kurşunlar kanat çırpardı.
kurşun, kendi çığlığına uyanır,
kendinden utanırdı bu coğrafyada,
ki hiç sevmedi sesini, ismini...
ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı.
ne zaman çığlık kopsa, bilirdi,
ardı derin susku kuyusu olurdu,
bir yaprakta olsun solumazdı hayat.
şehirleri birbirine
Biliyorum sen yine
parmak uçlarında üşüyorsun...
aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını,
ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun.
sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta
ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda.
apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel!
bütün parmakların tıkır tıkır işliyor.
iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk
geceyle gündüzün sessiz geçişi midir bir uyku boyunda
delice bir yangın parmaklarının buzulunda
ah şahrud,
her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli!
Yürek oldum doyamadım hasrete
Hasret oldum doyamadım bekliye
Rakı bastım aç öfkeme her gece
Ben hasretin böylesini görmedim
Rakı bastım aç öfkeme her gece
Ben hasretin böylesini görmedim