Merhaba, İyi günler. Arthur Schopenhauer'ın " Aşkın metafizigi kitabına gelin bir bakalım. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Romantizm yatkını insanların okuduktan sonra büyük bir hüsrana ugrayacaklarinı düşünüyorum. İnsan içinde bulunduğu çıkılmaz durumu çoğu zaman reddeder. Aşk konusunun her yılın, her günün konusu olduğunu dile
Artık, "ahlaksız" yani nonkonformist nitelemesini hakeden kişi, teslim alması gereken şeyi arzulamayandır. Aynı şekilde tek tek her birey kamuoyundaki hakim görüş yoluyla (yada bu görüşün megafonu olan "kendi" kişisel vicdanı yoluyla)teslim alması gereken şeyi arzulamaya zorlanmalıdır. İşte günümüzde vaka budur. Hepimizin her
İnsanın zaaflarından biri, kendini beğenmesi, başkalarının yanında kendisinin ve yakınlarının meziyetlerinden söz etmesidir.
Bu tür zaafı bulunan bazı öğretmenler, sınıfta yerli yersiz kendinden söz eder. Hatta bazen ölçüyü kaçırır, hatıralarından bahseder ve işlemesi gereken dersi ihmal eder.
Öğretmenin hatıralarını dinlemek, dolayısıyla "dersi kaynatmak" öğrencilerin hoşuna gider. Öğretmenin sohbetinden faydalandıklarını söyleyerek onu bu yönde daha çok konuşturmak isterler. Böyle bir zaafı bulunan öğretmen, esasen öğrencilerin kendisine kıs kıs güldüklerini fark etmez. " Sen kendini övme , el seni övsün " atasözü onlar için bir şey ifade etmez.
Allah Teâlâ insana kendini övmeyi ve temize çıkarmayı yasaklamıştır. ¹⁵⁹ Bir kimsenin değerli bir yanı varsa, onun bu özelliği, önünde sonunda meydana çıkar, insanlar da onu bu meziyetiyle severler. Çünkü güzelliklerin, üstü örtüldükçe daha çok ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.